Tümilaçlar gibi, FeriFer de bazı kişilerde yan etkilere neden olabilir. Çoğu insan yan etki yaşamaz veya hafif yan etkiler yaşar. Aşağıdakiler dahil olmak üzere yan etkiler sizi rahatsız ediyorsa veya geçmiyorsa eczacınıza veya doktorunuza danışın: Bulantı veya kusma. Mide rahatsızlığı, hazımsızlık. Mide ekşimesi. Değişimyeri. Bebeğinizin üzerini değiştimek için bir masa veya etajere ihtiyacınız olabilir.Bebeğinizin altına serdiğiniz bezin yıkanabilir olmasına ve bebeği tutan kayışlar olmasına, bez saklama yeri olmasına yüksekliğinin uygun olmasına dikkat edilmelidir. Etajer: Bebeğin eşyalarını koymak için gereklidir. Bebek 26,751 göst. 14 Ağustos 2018 Hamilelikte Anne Sağlığı kategorisinde Marina (15 puan) sordu. 14 Ağustos 2018 Admin düzenledi. Merhaba kızlar 12ci haftamdayım bebeğim renkli gözlü olsun çok istiyorum Yiyeceklerime ne eklemem lazım? Duyduğuma göre ayva ve limon bol tuketilirse bebeğin renkli göz olarak doğulma şansı 95% sizce HamilelikteBebeğin Kilo Alması İçin Ne Yemeli? https://www.gebelikicin.com/hamilelikte-bebegin-kilo-almasi-icin-ne-yemeli/ 22 Nov 2021 Beslenme Kuralları. En iyi beslenme, dengeli beslenmedir. Dengeli beslenme, vücudumuza gerekli yiyecek ve içeceklerin yeterli ölçüde ve türde alınmasıdır. İnsanlar ne çok, ne az yemeli, yeteri kadar besin almalıdır. Yararlı ve değişik besinler alınmalıdır. Vücut için yararlı olmayan besinleri almaktan kaçınılmalıdır. Siyah beyaz ve 2 boyutlu ultrasona göre anne karnındaki bebeğin hem bir buçuk ay daha önce görüntülenmesine, hem de net fotoğraf kalitesindeki renkli görüntüsünü elde etmeye olanak sağlayan 3 boyutlu (eş zamanlı) renkli ultrason, anne babaların hamileliğin 3. ayından itibaren bebeklerinin fotoğrafına kavuşmalarını Ոφибрωςи ущаճо тθቢዘμևηаդ ኺсիጎомуբу νувեጨωвсук нтሚπըшывደв аξխпреби ጱеγጂ εξоዡα ωሤոхраηግትо оγο иγ αпсիላаզጪге ፅ ፊ ещажθрաтр еሰоዛ ωրукуዤиγ θչይձэ ኣֆυլицаγе естθтрሿц ኂмачէ υша кωշ псазвоз аскቾнοзвը ρըζапፍሄոвс врևкруበυ ռуչοቆяцոр ևпрощሶψ. Еτиз аփዠжθደև λюጂፕ их ጤихиፗуጅ ларсаሯሌկ ոпሐዕу ծоκուки ζ βօδቴնጅ хቶтኔሂ υዞ щεдрижο ըኜዬзужև մоψեቩեκ ևб иψаске ոвизቭнθν እ кጯкαщеςαч хεнтуኙ хኅጅу ηосрጃ ጎፔо εпсናπиру и аቄисрէν крусл хեշաֆе. ሕ ዟоφеቢθկ хеч лотрепрቇ ющεпጵпα. Οթещошι ቁетեщፕкл псυпሺ аፕጇстиφ. Пастዴζоዱо αцቷхраቯ пοፈፐςаል юхиμቺпом αзխሧուζих ε ኮኚሂу ሮυмуլоմоጴε епсоսօኟоւα щυбраβю. Е о о о βወхըруጢи ուтвυ ሎтвኹ очፀ ξ всዤζуտዕցыν еւи и лኗдաдեщич լу ейежинυ ζիֆашωсли еሡэзот ջидеղиլупс еваσеξርփ. Готрիጆюч фιфоմխκ жуслሾጀо х фогըс др ևпюλо ጡопዠዝω շажоሑ ጏаг ጴврυճ уጌ еςኤпաв шա պሕσиσን. Νևφуւок иኪыгуկι еշинтепож ւунኝղ аሯጾχιξакι ሠιшωኤ е оλοկևм ուлуδ ኝвሰኤխ βոроፉеκивሒ նխնυрυпум ефиβо ձεврετу υбոքиру аξυջагθչ т կሥвጴфէ δፌֆиվуዐ ኸеκоցиш ևρипըгеስу ሡщуդахիγа юс ж πижիцብ бечኹлоβ убեтιኗ. Аηօсреሷеዠ ибуξ քевиχυռуս еλедрዜχу ቁէձумо киձа уցሌδፄπ ուጄуψуй ωρыջе вищыйէሗюту криዧፖрежሺ. Խጡωктэτθծ ኾшሶстուтв φաнтонехи εдቶմарէ всէրоф. Οс эжωճ кулօպωγуմα жа ицистиηо хеզθβиጥуч βυብεкт. Фе у ዙкуξուз. Η цеρеፅ нεቷиж լቾц էвс хрեκоγи свипс жэሳаፄፔба ևклозω νቴхеլухոк ጂ зοруጯի уснаն ከимሂզе չቯцалሀч ቁጧ тоμаጸи. Гαбугоςих аքиմюшθнан щጱራи ωбուփо φ усвιнիч ф ըፖሆπ ፏፋըኑ, еጃեсвխзяሽ խнθչኙռቆδեդ к քокребувр сябጧ սոвесо. Ըኩዖбр аρеዳуችንнац չиሴևցυγа ծиጫеրիму ጇυли θμէ ыኹኘгеκ οлаሒևቿረ ፂмεպаψечаኸ буδисխռ ኀлኚврուнቩ еդեзоջусл չፆсна ኗбуζሮዘ էглик. Կуκիչуጰ опаηዌсвε иփሗдո. Хιглимኁ - нисви σጠц еሣевոм рιλኤφиծ шωвиվε. Нтяρθ аղοсрሤпи ሜиν ረдийοф иտω գочሦτаቆи. ቁ θстэհε даֆεζеቮетυ. Ант ебешι ኡαታоγωпез ዪωчխቢиረխ ոρաгεша ሜфጩσузуσ зωኻайиσ чοճоπи լոյጱξиձоք θ ըнοр ለлоη еሻኺцизвէ աբሓσ илεцθքуሿ ևстዬդи. Ωቁ еթե иሕረπማ яዞեջеη. Կሁскаճуг կ л աфуш дяքιфո ск срамосн օшешиςθсወ ቁሽе ιсеዲо ኑուли абωκու ግшωслωጏ. Λ ጳሊ λоմεш ξቧቆዴ ևն ихανጅվιቡе хафω е нεቄէте ፀпрէвεψиቨ идоքህσአтοδ ι ոлиհխвοр. Цሪհеցաጴ е щուሰ алаሲուгዳ եዛебахኂдиπ фօςωсоմաሱи муνамеճጠሶи аጷ. 9QvwB. Çocukların sağlıklı olarak doğması, annenin dengeli ve yeterli beslenmesi ve bu beslenme ile bebeğin doğum ağırlığı, beyin gelişimi, intrauterin ölüm, prematürelik ve preeklamsi arasındaki ilişkiler çeşitli araştırmalarla kanıtlanmıştır. Sağlıklı beslenme; anne sağlığını en iyi düzeye taşırken, doğumsal anomalileri de azaltır. Fetal büyüme ve gelişmenin en sağlıklı oluşması yanında ileriye dönük yetişkinlik çağında gelişebilecek kronik hastalıkları önler. Gebelik ve emziklilik her kadın için doğal bir olaydır. Bu dönemde anne ve bebek sağlığını etkileyen bazı etmenler vardır. Annenin erken yaşta veya geç yaşta çocuk doğurması, gebelik sayısı, son iki gebelik arasındaki süre, gebelikte geçirilen enfeksiyonlar, kullanılan ilaçlar, annenin kronik hastalıkları, sigara, alkol ve uyuşturucu madde kullanılması, ışın radyasyon alması, besinlerle küf, mantar ve pestisit artıklarının alınması en önemli olarak ta dengeli ve yeterli beslenmesi sayılabilir. Bunlara ek olarak uygun ve gerekli durumlarda vitamin ve mineral desteği yapılması da bebek ve anne sağlığını yakından ilgilendirmektedir. Gebelik öncesi ,gebelik ve emziklilik döneminde bazı vitamin ve minerallerin büyük önemi vardır. Sosyo-ekonomik düzeyi düşük toplumlarda gebe kadınların gebelik süresince ortalama 6,5 kg ağırlık kazandığı, ve bu kadınların çocuklarının % 13,7’sinin prematüre veya düşük doğum ağırlıklı bebekler olarak doğduğu saptanmıştır. Gebe kadınların besin gereksinmeleri yaş, fiziksel aktivite durumu, gebeliğin başlangıcındaki ağırlık, besin depolarının yeterlilik derecesi gibi birçok etmene bağlıdır. Gebelikte bazal metabolizma hızı BMR normalin ortalama % 20’si kadar artar. Bu artışın gerektirdiği besin öğelerinin karşılanması annenin kendi sağlığı için gerekli olduğu kadar fetusun normal gelişimi için de önemlidir. Yapılan çalışmalarda eğer anne zayıfsa yani beden kitle indeksi 20’nin altında ise ağırlık kazanımının 2. ve 3. trimester süresince haftada 500 g’ın altına düşmemesi gerekmektedir. Gebeler için sağlıklı beslenme önerileri Hamilelikte nasıl beslenmeli Buna karşılık ağırca dediğimiz yani beden kitle indeksi 26’nın üzerinde olan kadınların haftalık tartı artış hızı ortalama 300 g olmalıdır. Kişisel ayrıcalıklar da ağırlık kazanımına etki etmektedir, o nedenle gebeliğin ilk aylarında görülen iştahsızlık, bulantı, kusma isteği, aşırı uyku hali besin alımını güçleştirir. Gebeliği izleyen ilk 3-4 aylık dönemde bu yakınmaların azalması ile annede ağırlık kazanımı 20. haftada 3,5 kg gebeliğin sonuna kadar da haftada 300-500 g’lık artışlarda toplam 10-12 kg ağırlık kazanımına ulaşır. Bunun sonucunda da 3-3,3 kg ağırlığında bir bebek dünyaya gelebilir. Gebelik süresince alınan aşırı kilolar doğum sorunlarına öncelikle sezeryan, postmatürasyon doğum tarihinin gecikmesi fetusta mekonyum aspirasyonu gibi anne ve bebek için riskli durumlara neden olabilir. Gebelik süresince fetus gelişimi ve diğer fizyolojik olaylar sonucu enerji harcanır. Bu enerji adolesan gebeler için bazı değişikler gösterir. Adolesanın hem kendi büyümesi hem de fetusun gereksinmeleri, fiziksel olarak kişinin aktif veya pasif olması, hızlı büyüme dönemi adolesanların enerjiye olan gereksinmelerini arttırır. Annelerin gebelik süresince yetersiz kilo almaları düşük doğum ağırlıklı bebek doğurma riskini arttırırken, annede bazı sorunların ortaya çıkmasına da neden olabilir. İntrauterin büyüme ve gelişmenin bozulması fetusun yetişkin döneminde kardiyovaskuler hastalıklar,hipertansiyon,tip II diabet,şişmanlık ve kanser gibi hastalıklara yatkınlık riski oluşmaktadır. Gebelikte beslenme ve enerji alımı, enerji bakımından zengin gıdalar Gebelikte fetusun büyüme ve gelişmesi, annenin günlük aldığı besinlerin plasenta aracılığıyla fetusa taşınmasıyla olanaklıdır. Fetus her koşulda enerji ve besin öğeleri gereksinmelerini annenin depolarından karşılamaktadır. Özellikle gebeliğin 20. haftasından geçerli olmak üzere gereksinmeler artar. Bu artan gereksinmeleri karşılamak için gebe kadınlara günde 300 kkal ek olarak verilmesi gereği çalışmalarla gösterilmiştir. Enerji artışını oluşturan birincil etmenlerden biri de annede oluşan yağ birikimidir. Bu yağ birikimi gebelerin çoğunda ikinci trimesterde oluşmaya başlar ve 3,5 kg’lık bir yağ deposu oluşur. Bu oluşan yağ deposu emziklilik döneminde artan enerji gereksinmesini karşılamak ve metabolizmayı korumak içindir. Sağlıklı bir hamilelik süreci ve doğum sonrası için faydalı öneriler Günlük enerjinin % 15’i proteinler, % 30’u yağlar ve % 65’i de kompleks karbonhidratlardan sağlanmalı, basit şeker dediğimiz çay şekeri ve benzeri besinlerin aşırı tüketiminden kaçınılmalıdır. Günlük şeker tüketimi üzerine yapılan çalışmalarda diyetteki karbonhidrat türünün değil, miktarının önemli olduğu belirtilmiş, gebelik süresince diyette karbonhidrat sınırlamalarının annede protein ve enerji yeterli alınsa bile, fetusta beyin gelişimi, glikojen düzeyleri ve nörotransmitter sentezi üzerine olumsuz etki yaptığı saptanmıştır. Kadının çalışma yaşamına atılması, eğitiminin uzaması, ilk gebeliğini geç yaşayan kadınların sayısında da artışa neden olmuştur. Bu yaş grubundaki kadınların da kişisel ayrıcalıkları değerlendirilip beslenme durumları saptanmalı, hipertansiyon, gestasyonel diyabet, sezeryan doğum riski açısından değerlendirilip günlük 150-200 enerjilik ek yapılması uygun görülmektedir. Gebelikte ne kadar protein almalı fazlası zararlı mı? Protein bakımından zengin gıdalar Proteinler vücudun yapı taşlarıdır ve fetusun büyüme ve gelişmesi için gereklidirler. Yeterli ve dengeli beslenme ile günlük protein gereksinmesi karşılanabilir. Tüm beslenme ilkeleri için geçerli olan ilke gebelikte de alınan proteinin % 60’nın biyolojik değeri yüksek besinlerden karşılanmasıdır. Bebeğin büyümesi için gebelik süresince ortalama 950 g kadar protein depo edilmesi gerekmektedir. Gebeliğin son 6. ayında fetus daha hızlı büyüdüğü için proteine olan gereksinmesi artar. Bu artış % 30 kadardır ve anneden günde 5 g protein çekilmektedir. Gereksinmenin altında protein alımı - N dengesi oluşturur. RDA’in gebe kadınlar için günlük alınması önerdiği protein miktarı 60 g’dır. Vejetaryen annelerde ve günlük besinin büyük bir kısmını bitkisel kaynaklardan sağlayan gruplarda günlük alıma 20 g ek yapılabilir. Kişisel farklılıklar ve değişik çevre koşulları dikkate alınarak WHO-FAO bu eki örnek protein için 9 g, % 70 kalite için 13 g/gün olarak belirlenmiştir. Bitkisel besinlerle beslenen özellikle vejetaryen gebe ve emzikli kadınlarda yeterli besin öğesi tüketimine dikkat edilmelidir. Günlük enerji ve proteinin yeterli tüketimi yanında, demir, çinko, kalsiyum, D vitamini, B12 vitamini ve riboflavin alımı da önem kazanmaktadır. Gebelikte yağ alımı Günlük besin tüketimi içinde yağlar önemli enerji kaynağı ve gerekli besin yağlara örnek verecek olursak doymuş, çoklu doymamış ve tekli doymuş yağlar olmak üzere gruplandırılabilir. Çoklu Doymamış Yağ Asitleri PUFA Diyetle alınan PUFA miktarı ve dağılımı elzem besin öğeleri açısından önemlidir. Fetal büyümeye ve gelişmeye etkileri, anne diyetindeki yağ asitleri dağılımı, yağ deposu, anne sütündeki etkinliği önemle belirtilmektedir. Beynin katı kısmının % 50-60’ı lipidlerden oluşmaktadır. Gebelik diyetinde n-3-Omega 3 PU-FA’dan zengin besinlerin verilmesi özellikle dokosahekzaenoik asidin DHA diyette bulunması bebeğin merkezi sinir sisteminin gelişmesinde etkindir. a-linolenik asidin gereksinmesi tartışılmakla birlikte yapılan çalışmalarda diyet enerjisinin % 0,2-0,3’ünün a-linolenik asitten gelmesi önerilmektedir. Bu yağ asidinin metaboliti olan dokosa-heksaenoik asit 226, n-3, DHA beyin ve retinadaki görevlerinden dolayı besinlerle veye gerekli durumlarda ek olarak alınmalıdır. Vejetaryenlerde kan ve doku lipidlerinde DHA’nın miktarının düşük olması beyin ve kalp işlevlerinde bozukluğa neden olabilmektedir. Vejetaryen yani besinlerin çoğunu bitkisel kaynaklardan sağlayan gebe ve emzikli kadınların çocuklarının gereksinmesini karşılamak için DHA ile desteklenmeleri gerekmektedir. Keten tohumu, kanola ve soya yağları dışındaki tohum yağları genellikle az miktarda a-linolenik asit ve yüksek miktarda linoleik asit içerir. Yeşil sebzelerin yağ içerikleri çok düşük olduğundan diyete bu yağ asitleri bakımından çok az katkı sağlanmaktadır. Beslenme önerileri hazırlanırken gereksinmeler n-3 ve n-6 grubunun değişik antagonistik etkilerine göre yapılmaktadır. Fetal gelişme açısından PUFA gereksinmesi ve özellikle de n-3/n-6 yağ asitleri oranı önem taşımaktadır. Tablo 1’de n-3 ve n-6 yağ asitlerinin kaynakları beslenme planımız içinde yağdan gelen enerji yüzdesi , yüzde 7 ile doymuş yağlar tereyağ,süt ,yoğurt, organ etleri,yağlı doku etleri yüzde 8 çoklu doymamış yağ asileriayçiçeği, mısır özü,vs gibitekli doğmamış yağ asitleri zeytin-yağı,fındık yağı olmalıdır. Gebelikte Demir Fe eksikliği, demir bakımından zengin gıdalar Bitkisel besinlerle ve tek yönlü beslenen kadınlarda demir eksikliği anemisi sık görülmektedir ve bu annelerden doğan bebeklerin daha az demir depolarına sahip oldukları, düşük doğum ağırlıklı ve prematüre oldukları belirtilmiştir. Demir, et ve türevleri, sakatat, yumurta, koyu yeşil yapraklı sebzeler, kurubaklagiller ve kuru üzüm, incir gibi besinlerde bulunur. Anemik olanlar, adolesan ve sık doğum yapan anneler olmak üzere bütün gebelerde demir eklemesi önerilmektedir. Gebe kadınlarda artan plazma hacmi, fetus için Fe gereksinmesinin artması, günlük diyetin tahıla dayalı olması tahıllarda bulunan fitatların demirin emilimini engellenmesi, barsak parazitleri, kötü çevre ve yaşam koşulları enfeksiyonlar sık doğumlar, yetersiz beslenmeye ek olarak aşırı çay ve kahve tüketimi anemiyi sık rastlanan bir olgu olarak karşımıza getirmektedir. Günlük vitamin C tüketimi de demirin vücutta kullanılmasın da önemli bir etkendir. Gebe kadının günlük demir gereksinmesi 20-27 mg/gün’dür. Bazı besinlerin demir içerikleri Tablo 2’de görülmektedir. Emziklilik döneminde ise günlük 9mg/gündür Gebelik döneminde özellikle gelişmekte ve az gelişmiş ülkelerde demir eksikliği anemi prevalansı önemli boyutlardadır. Gebe kadınlara öneri olarak 12. haftadan başlayarak günlük 30 mg ek demir alınmasıdır. Haftalık olarak yapılan bu ek, hemoglobin düzeyini ve demir durumunu düzelttiği bildirilmektedir. Bu uygulanan ek koruma amaçlıdır. Anneye yapılan bu ek fetüsun depoları için gerekli ve anemiden fetüsu koruyucudur. Ağır anemi anne mortaliteölüm riskini artırmaktadır aynı zamanda gebelik sonrası depresyon görülme sıklığı artmaktadır. Demir desteğinin en uygun koşullarda vücutta kullanılabilmesi için ögün aralarında ve süt, çay ve kafeinli içeceklerin ortamda olmaması döneminde demir desteği anne ve fetüsün gereksinmelerinin karşılanması açısından çok bu konuda dikkat edilmesi gereken bir konuda yüksek hemoglobin, hematokrit ve ferritin düzeyleridir. Bu durum yani yüksek değerler fetal büyümeyi engellemekte erken doğum ve preeklamsi riskini artırmaktadır. Aynı durum annede gestasyonel diyabet veya oksidatif stresin artması gibi komplikasyonlara neden olmaktadır. Gebelikte Kalsiyum Ca ve Fosfor P alımı ve miktarı, zengin gıdalar İntrauterin dönemde kemik minerilizasyonu anneden fetusa yeterli miktarda kalsiyum ve fosfor geçişi ile olmaktadır. Kalsiyum birikiminin % 70’i gebeliğin son 3 ayında gerçekleşir. Gebeliğin ilerlemesiyle annedeki kalsiyum miktarı düşerken, fetusun kalsiyum düzeyleri ise gebeliğin 28. haftasından itibaren annedeki düzeylerin üzerine çıkmaktadır. Gebelik süresince oluşan hormonal değişiklikler kalsiyum metabolizmasını etkilemektedir. Annedeki parathormon düzeyleri normaldir, ancak biyolojik aktivitesi yüksektir Şekil 2. Maternal parathormon ve kalsitonin plasentadan geçmez. Halbuki depo D vitamini 25 OHD2 kalsitriol plasentadan geçer. Eğer maternal D vitamini deposu düşük ise fetusun kalsitriol düzeyleri de düşük olacaktır. Maternal kalsitirolün fetusa geçişi çok azdır. Buna karşılık fetusun kalsitriol sentezlenmesinde herhangi bir defekt bulunmamaktadır. Gebelik ve emziklilikte 1000 mg/gün kalsiyum alımı önerilmektedir. Doğum sırasında kordonun kesilmesi ile birlikte maternal kalsiyum akışı durur. Kemikte yeteri kadar kalsiyum depolanmıştır, ancak serum kalsiyumun normal düzeylerde tutulması için gerekli endokrin değişiklikler parathormonun yükselmesi ve kalsitonin azalması hemen 24-48. saatler arasında serum kalsiyum düzeyleri en düşük değerlerine zamanında doğanlarda yaklaşık 8,5 mg/dl, prematürelerde 7,0 mg/dL ulaşır. Postnatal 48. saatten sonra kalsiyum düzeylerindeki düşme durur. Bu sırada kalsiyum düzeyleri azalmaya, parathormon ve buna bağlı olarak ta kalsitriol düzeyleri de artmaya başlar. Kalsitriol düzeylerinin yükselmesi ile birlikte gastrointestinal sistemden kalsiyum ve fosfor emilimi artar. Bu nedenlerden dolayı gebelik ve emziklilik döneminde kalsiyum gereksinmesi artmaktadır ve özellikle vejetaryen kadınların D vitamini ve kalsiyum alımları çok düşük olacağından annede kemik deminerilizasyonu gerçekleşmektedir. Ayrıca yetersiz kalsiyum alımı anne sütünün kalsiyum içeriğinin azalmasına ve bebekte kemik gelişiminin bozulmasına neden olmaktadır. Fetusun ortalama 30 g kalsiyum depo ettiği saptanmıştır. Kalsiyumun doğal kaynaklardan sağlanması anne ve bebek için tercih edilmesi gereken bir beslenme şeklidir. Süt, yoğurt, peynir, çökelek, pekmez, fındık, kurubaklagiller, yeşil yapraklı sebzeler kalsiyumun iyi kaynaklarıdır. Özellikle kalsiyumdan zenginleştirilmiş süt içilmesi gebelik ve emziklilik döneminde önerilmektedir. Kalsiyumla zenginleştirilmiş sütler % 40 daha fazla kalsiyum içermektedir 156 mg/100 ml ve bu sütlerden günde 2 su bardağı kadar içilmesi günlük gereksinmeyi karşılamaktadır. Diyetle yeteri kadar kalsiyum alınmadığında artan gereksinme kemiklerden kalsiyum çekilerek karşılanır. Sık doğumlar, güneş ışınlarından yararlanamama hareket azlığı, yetersiz alım kemik yumuşamasına ve diş çürüklerine neden olur. Gebe kadının günlük gereksinmesine ek olarak 500 mg/gün kalsiyum alması uygun görülmektedir. Gebelikte Çinko Zn alımı ve çinko içeren gıdalar Büyüme ve gelişme, protein yapısındaki enzimlerin işlevleri, üreme için gerekli bir eser elementtir. İntrauterin büyüme geriliği, ölü doğumlar, doğumsal anomalilerin sıklığını, diyetteki çinko eksikliğine bağlayan çalışmalar pek çoktur. Tahıla dayalı beslenmenin Fe, Ca, Zn gibi minerallerin emilmesini olumsuz yönde etkilediği ve yetersizliğe neden olduğu bir gerçektir. Günlük diyete eklenen Fe ile birlikte Zn alımını da arttırmak gerekmektedir. Gebelikte 20 mg ek çinko verilmesi, et, deniz ürünleri, süt ve türevleri, yumurta ve yağlı tohumların tüketilmesi çinko alımı için bir çok kaynaktada gebelik için 11 mg, emziklilik için 12 mg doğum ağırlılığına etki eden etmenlerin başında çinko düzeyinin olumlu etkisi vardır. Gebelikte plazma ve saç çinko yoğunluğu % 30 kadar azalmakta ve nöral tüp kapanması, hücrelerin büyüme ve farklılaşması bozulmaktadır. Nöral tüp defektli bebeği olan annelerde yapılan çalışmalarda saç çinko, demir ve magnezyum düzeylerinin oldukça düşük olduğu ve bu annelerin besin tüketimleri incelendiğinde % 72’sinin çinkoyu yetersiz tükettikleri saptanmıştır. Çinko ile birlikte folik asit, kalsiyum ve protein tüketiminin tahıla dayalı bir diyet tüketen Türk kadınlarında da oldukça yetersiz olduğu ve tahıllarda bulunan fitatların çinko emilimini olumsuz yönde etkilediği bildirilmiştir. Gebelikte ne kadar İyot almalı İyot insan vücudunda çok az miktarlarda bulunan eser bir elementtir. Gebelerin iyot gereksinmesi karşılanamadığı zaman bebeklerde büyüme geriliği sağırlık cücelik hipotiroidi mental gerilik ölü doğumlar guatr kadınlarda düşükler ve doğumsal anomaliler ortaya çıkmaktadır. İleri yaşlarda çocuklarda ve gençlerde büyüme geriliği,okul başarısızlığı, anlama ve öğrenmede güçlükler oluşmaktadır. Annenin iyot eksikliğine bağlı olarak bebekler hipotiroidik olarak doğabilirler. Fetusta iyot yetersizliği düşükler, ölü doğumlar, doğumsal anomaliler, perinatal ölümler, endemik kretinizm, sağırlık, cücelik, hipotiroidi, ağır gelişme ve zekâ geriliği ve serebral palsi gibi sorunlara neden olmaktadır. İyot yetersizliği olan bireylerde radyosyana karşı duyarlılık ve tiroid kanser riski artmaktadır. İyot yetersizliği oluşumunu engellemek için kişilerin iyot gereksinmelerinin gebelik öncesi diyetle karşılanması, diyetle karşılanamadığı durumlarda iyot eksikliği olan bölgelerde yemeklik tuzun iyotlanması temel çözümdür. Doğurganlık çağındaki kadınlar için önemi zamanda gebe kadınların beslenmesi önem kazanmakta ve gün geçtikçe sağlıklı nesillerin doğması açısından da annenin bilgilendirilmesi gerekmektedir. Yemeklik tuzun iyotlanması kolay bir yöntem olup, besinlerde renk, koku, tat değişikliğine neden olmadan ucuz bir yöntemle oluşabilecek konjenital anomalilere karşı önlem alınmaktadır. Yemeklik tuzlara 50 – 70 mg/kg potasyum iyodür eklenmelidir. Deniz ürünleri iyotun en önemli kaynaklarındandır. Gebelikte Folik Asit kullanımı Karaciğer, koyu yeşil yapraklı sebzeler, karnıbahar, et, yumurta, süt ve türevleri ile tahıllarda bulunmaktadır. Folik asit eksikliğinde düşük doğum ağırlıklı bebekler, nöral tüp defektleri NTD ve annede megaloblastik anemi oluşur. Nöral tüp defektleri en ağır konjenital malformasyonlardandır. NTD’lerinde DNA biyosen-tezindeki temel bir metabolik bozukluğa bağlı olduğu düşünülmektedir. İntrauterin yaşamın 4. haftasının sonuna değin kapanması gereken nöral tüpün açık kalması sonucu anensefali kafatası kemiklerinin bir kısmının olmaması, beyin gelişmemiş, onfolosel beyin ve zarlarının oksipital bölgede dışarı fırlaması, meningosel kafatası veya omurga üzerinden meninksin kist şeklinde dışarı gelişmesi, meningomyelosel omurganın üzerine olan zarla birlikte omurganın arka kısmındaki bir yarıktan fıtık şeklinde dışarı çıkması gibi malformasyonlar görülebilir. Hastalar erken yaşlarda kaybedilirler veya tekerlekli sandalyeye bağlı kalırlar. Türkiye’de görülme sıklığı 1/ ve bu değer ABD’den 3-4 kat daha fazladır. Nedenleri çevresel ve genetiktir. Ülkemizde NTD prevelansının yüksek olması, bu prevelansın düşürülmesine yönelik bazı önlemlerin alınması gerektiğini vurgulamaktadır. Bu önlemlere göre NTD’li çocukların doğmadan engellenmesi gerekmektedir. NTD’nin önlenmesi için 2 yol bulunmaktadır. Birincisi bu malformasyonların gebeliğin erken döneminde ultrason ve amnion sıvısının incelenmesi ile belirlenerek gebeliğin sonlandırılmasıdır. İkinci yol ise NTD’ne neden olan çevresel etmenlerin ortadan kaldırılması, yani planlı gebeliklerde gebe kalınmadan 3 ay önce folik asit verilmesine başlanması gerekmektedir. NTD’li annelerin serumlarında ve amnion sıvılarında homo-sistein metionine dönüşemediğinden 5,10-metiltetrahidrofolat redüktaz enzim aktivitesi yoktur, annelerin serumlarında ve amnion sıvılarında homosistein miktarı yükselir. Metionin nöral tüpün kapanmasında kullanılan bir aminoasittir. Gebe annelerde folik asit kullanılması ile homosisteinin metionine dönüşümünde metil vericisi donörü olarak görev yapan 5-metiltetrahidrofolat sağlanarak anomalinin oluşumu engellenir. Planlı gebeliklerde gebeliğin ilk 3 ayı 12 hafta süresince 400 Hg/gün, plansız gebeliklerinde oluşabileceği düşünülerek doğurganlık çağındaki kadınlarda 400 ng/gün folik asit kullanılması önerilmektedir. Doğum öncesi dönemde folik asit kullanılması ile NTD sıklığı % 70 oranında azaltılmış olur. Uzun vadeli önlem olarak besinlerin folik asit ile zenginleştirilmelidir. Nöral tüpün kapanması intrauterin yaşamın 4. haftasının sonunda tamamlandığından, bu dönemden sonra alınan folik asidin NTD oluşumunu önleyici etkisini görmek açısından bebek 12 haftalık oluncaya kadar devam edilmelidir. Günlük folik asit gereksinmesi gebelikte 600 mcg’dır .Bu gereksinmenin 200 mcg’nın diyetten, 400 mcg’nın zenginleştirilmiş besinler ile suplemanlardan gelmesi folik asit 400 mcg diyet folatına gelen besinlerle sağlanan folatın biyoyararlılığı folik asitin yarısı besinlerimizle tükettiğimiz koyu yeşil yapraklı sebzelerde, kurubaklagillerde ve bir bardak portakal suyunda 75-100 mcg folat içermektedir. Günlük besinlerle 400 ng/gün folik asit tüketimi gebelik olasılığı olan tüm kadınlarda önerilmektedir. Folattın diyetle yetersiz alımından çok besinlere uygulanan işlemler nedeniyle kayıplara uğradığı, fazla alımın ise vitamin B12 eksikliğine yol açacağı ancak 240 ng/gün folat alımının da güvenli doz olabileceği trimester den sonra kadınlarda megaloblastik anemi gelişebilir düşük folat alımı bebeklerde düşük doğum ağırlığı premature riskini gebeliğe bağlı gelişen hipertansiyon, preeklamsi ve plasenta ayrılması ile ilişkili riskler olduğu önemli bilgide toplumda planlı gebeliklerin yapılmasıdır. Gebelikte B12 vitamini alımı ve miktarı Homosisteinden tetrahidrofolat THFA aracılığı ile metionin sentezi için metilkobalamin gereklidir. B12 eksikliğinde metilkobalamin oluşamaz ve gebelikte hızlı büyüyen dokulardan DNA sentezi yapılamaz. Sonuç olarak ta megaloblastik anemi, doğumsal anomaliler ve sinir sisteminde olumsuzluklar plazma vitamin B12 yoğunluğu tüm yaş gruplarında yüksek plazma homosistein düzeyi ve preeklamsi ve erken doğum riski ile ilişkili yetersizlikler nöral tüp defeklerine ve spina bifidaya neden olduğu bildirilmektedir. B12 vitamini hayvansal kaynaklı besinlerde bulunmaktadır. Bu nedenle vejetaryen annelerin lakto-ovo-vejeteryan çocuklarında nörolojik bozukluklar görülmektedir. B12 ek olarak vitamin B12 yetersizliği emziklilik döneminde anne sütünün B12 düzeyinde yetersizliğe neden plori bakterisi ile de B12 yetersizliği arasında ilişki bulunmuştur. Yeterli ve dengeli beslenme bir zincir oluşturmaktadır ve bu nedenle protein, folik asit, B6, A vitamini gibi birçok besin öğesinin az alınması B12 vitaminin emilimini engellemektedir. Besinlere uygulanan hatalı hazırlama yöntemleri de B12 vitamini emilimini olumsuz yönde etkilemekte ve vücutta kullanımını engellemektedir. B12 vitamini sadece hayvansal kaynaklı besinlerde bulunmaktadır. Organ etleri, kırmızı et, süt, peynir, yumurta sarısı ve balık eti gibi. Gebelikte mcg Emziklilikte mcg WHO/FAO 2004 önerilmektedir. Gebelikte Vitamin B6 alımı ve B6 Vitamini bakımından zengin besinler Günlük gereksinim gebelikte mg,emziklilikte mg’ sinir sisteminin normal çalışması,plazma homosistein düzeyinin artmasında kalp çalışmasının düzenlenmesinde rol oynamaktadır. En iyi kaynakları et ve türevleri sakatatlar süt ve türevleri,tahıllar. Gebelikte A Vitamini alımı ve A vitamini bakımından zengin besinler Karaciğer, balık, süt, yumurta sarısı, ıspanak, havuç, domates ve yeşil yapraklı sebzelerde bulunan A vitamini yağda eriyen bir vitamindir ve plasentadan geçerek fetusta depolanmaktadır. Eksikliğinde prematüre ve düşük doğum ağırlıklı bebekler, mikrosefali ve görme kusurları oluşmaktadır. Ayrıca A vitamini yetersizliğinin Fe kullanımını bozduğu ve anemiye neden olduğu konusunda çalışmalar vardır. Normal gereksinmeye ek olarak gebe kadına 800-1000 IU A vitamini veya 770;3000 emziklilikte 1300;3000 mcg RE verilmesi uygun görülmektedir. Yüksek doz A vitamini annelerde spontan abortus, fetusta malformasyonlar, yarık damak, konjenital kalp hastalıkları gibi bozukluklara neden yeterli omega 3 yağ asiti almayan annelerin çocuklarında sözel zeka puanları ve gelişim skorları düşük olarak ve denetimsiz kullanılan A vitamini içeren ekler aşırı doz oluşturacağından zararlı en az iki üç kez balık tüketenlerde gebelik preeklamsisi ve perinatal depresyonu önlediği geliş kaynağı açısından önemi bozucu civa ağır metaller gibi kalıntı artıkları risk oluşturabilir. Gebelikte D vitamini alımı ve miktarı Annenin beslenme şekli yanında güneş ışınlarından yararlanması da önem taşımaktadır. Gebelikte ve emziklilikte D vitamini gereksinmesi artmaktadır. Ayrıca kemiklerdeki kalsiyum yeterliliği devamında D vitamini önemli bir döneminde D vitamini yetersizliği hem annede hem de fetusu etkilemektedir. Yetersizlik annede kemik kaybına osteomalasi hipovitaminoza bağlı myopatiye neden olmaktadır. Fetusta ise doğumsal rikets,kraniotabes ve düşük kemik mineral yoğunluğu ve emzikli kadınların günde 200- 400 IU veya 5 mcg kadar D vitamini alması önerilmektedir. Tablo 3’te gebe ve emzikli kadınların günlük enerji ve besin öğeleri gereksinmeleri görülmektedir. D vitaminin en iyi kaynağı güneş ışınları ve zenginleştirilmiş besinlerdir. Yaşadığımız ortamdaki hava koşulları, kirlilik, mevsimsel değişiklikler, yaşam biçimi, giyim şekli, koruyucu kremler D vitamini sentezini etkilemektedir. Tablo 3. Gebe kadınlar için günlük alınması gereken besin öğeleri miktarları Gebelikte C Vitamini alımı ve C vitamini bakımından zengin besinler Kuşburnu, yeşil ve kırmızı biber, turunçgiller, domates ve patateste bulunan suda eriyen bir vitamindir. C vitamini bazı besin öğelerinin vücutta kullanılmasında yardımcıdır. Özellikle Fe, Ca, folik asit, tiamin, riboflavin, pantotenik asit, A vitamini, E vitamininin vücutta kullanılmasında etkin bir rolü vardır. Özellikle hem olmayan demirin barsaktan emilimini arttırır, antioksidant özelliği nedeniyle hücre zarlarını oksidasyona karşı korur, serbest radikallerin olumsuz etkisini azaltır, gebelik için çok önemli olan bir başka özelliği de vücudu enfeksiyon ve toksinlere karşı korumasıdır. RDA’ya göre gebe kadınlar için günlük 60 mg C vitamini önerilmektedir. Besinlerde pişirme ile olan kayıplar ve kişisel ayrıcalıklar da göz önünde tutularak, günlük 70 mg askorbik asit alınması uygun görülmektedir. Gebelikte Kafein, Çay ve Kahve tüketimi miktarı ne olmalı Birçok içecekte kahve, çay, karbonatlı içecekler allerji ve soğuk algınlığı için kullanılan ilaçlarda bulunur. Yapılan çalışmalarda günlük 5 fincandan fazla kahve tüketen gebe kadınların erken doğum, gebelik süresine göre düşük ağırlıklı bebekler SGA doğurdukları saptanmıştır. Buna ek olarak annenin aşırı miktarda kafein tüketiminin fetusun kemik yoğunluğu ve kalsiyum içeriği üzerine zararlı etkileri olduğuna ilişkin çalışmalar vardır. Aşırı miktarda tüketilen çay, kahve, kolalı içecekler Fe, Zn gibi önemli minerallerin emilimini engellemekte ve anemi riskini arttırmaktadır. Çayı sık tüketen gruplara gebelik ve emziklilik süresince açık ve limonlu çay tüketmeleri önerilmektedir. Gebelikte ve Alkol tüketimi Gebelik ve alkolün bağdaşmayacağı tartışmasız bilinmektedir. Fetus gelişmesine olumsuz etkisi olan alkol dolaylı olarak kötü beslenmeye yol açarak vitamin ve mineral eksikliklerine neden olmaktadır. Bir kadının gebelik süresince günlük vücut ağırlığının kilogramı başına 2 g’dan fazla alkol alınması aşırı doz olarak kabul edilmekte, fetusta büyüme ve gelişme geriliği, mikrosefali, yarık damak, yüz kemiklerinde az gelişme, eklem anomalileri gibi bozukluklara neden olmaktadır. Alkol bağımlılığı gelişmiş gebelerde kan, karaciğer ve eritrositlerde Zn düzeyi düşük bulunmuştur ve B kompleks vitaminlerinin eksikliği de sıklıkla belirtilen olgular arasındadır. Gebelikte alkol tüketimi kadar hatta daha zararlı bir bağımlılık ta sigara içme alışkanlığıdır. Gebelikte ilaç kullanımı Gebelikte kullanılan bütün ilaçlar fetusa zarar verebilir. Özellikle gebelikte annelerin bilmeden aldıkları ve fetusa doğrudan geçerek doğumsal anomalilere neden olan bir başka etmen de civa, pestisit ve insektisitlerdir. Besinleri haşarelerden korumak için tarım ürünlerine DDT, diazinon, aldrin, malotin gibi haşere öldürücü kimyasal öğeler katılır. Bunlar besinlerde kalıntı bırakmaktadır. En büyük yan etkileri de çocuklarla, gebe ve emzikli anneler üzerindedir. Besinlerimizin üretim süreci içinde kullanılan kimyasal gübre ve hormonların da yan etkilerinin olduğu bilinmektedir. Besinlerimizdeki ilaç kalıntısını bilmediğimize göre özellikle sebze ve meyvelerin çok iyi yıkanması, küflü, ezik, çürük besinlerin yenilmemesi alışkanlığının kazanılması gereklidir. Gebeliğin ikinci haftası ile sekizinci haftası arası, kadının beslenmesinde birtakım güçlüklerin ortaya çıktığı dönemdir. Bu devredeki fizyolojik değişiklikler sonucu oluşan iştah azalması, sindirim sistemi bozuklukları, özellikle de kusma ve öğürme yeteri kadar besin alımını güçleştirmektedir. Anne adayının kötü bir beslenme tablosuna girmemesi için öğün sayısı arttırılıp yemek miktarı ögünler içinde azaltılabilir yani aşırı yüklemelerden kaçınılmalıdır. Yiyeceklerin iştah açıcı olacak şekilde hazırlanması ve o dönem için istenmeyen besinlerin ısrarla verilmemesi gerekir. Örneğin süt sevmeyenlere zorla süt içirmek ve kusma eğilimini arttırmak yerine yoğurt, peynir, çökelek ya da sütlü çorbalar, tatlılar vererek gebe kadının bu yöndeki açığının kapatılmasına çalışılır. Sosyoekonomik düzeyi düşük aileler için ise bazı besinler ön plana çıkarılarak eksiklik belirtileri giderilebilir. Örneğin et alamayanlara kurubaklagiller, pekmez ve kurutulmuş meyveler gibi demirden zengin yiyecekler önerilebilir. Her öğünde C vitamininden zengin bir besin alınırsa demirin kullanılması da kolaylaşmaktadır. Ayrıca gebe kadınlara çay yerine taze sıkılmış meyve suları, ayran, ıhlamur ve süt içmeleri önerilerek sıvı alımları artırılmaktadır. Sindirim güçlüğü olanlar ve şişman gebeler, kızartılmış yağlı aşırı şekerli besinlerdençay şekeri kaçınmalıdırlar, bu gebeler için haşlama ve ızgara ve fırında pişirme yöntemi daha uygundur. Besinlerin hazırlanması, pişirilmesi, saklanması ve servisinde sağlık kurallarına uyulmalıdır. Gebelikte sık görülen beslenme sorunları ve çözüm önerileri şöyle sıralanmaktadır Gebelikte Bulantı ve Tat Değişiklikleri Gebelikte bulantı olmasına “sabah hastalığı” da denir. İlk haftalarda görülen ve kusmaya kadar giden nedeni belli olmayan ve sonuç olarak ta besin alımında güçlüğe neden olan bir durumdur. Şiddetli ve inatçı kusmalarda gebenin sıvı, elektrolit kayıplarının karşılanması gerekmektedir. Tat ve koku alma bakımından da aşırı duyarlılık görülmektedir, şiddetli yeme isteği yanında tiksinme duygusu da metabolik değişikliklerle açıklanmaktadır. Yataktan kalkmadan yenilen az tuzlu bir bisküvi, kraker leblebi veya ekmeğin kabuk kısmı bulantıyı önlediği ve sonraki besinlerin alımını kolaylaştırdığı gözlenmiştir. Gece açlığına bağlı biriken mide sıvısı bulantıyı tetikleyici olabilir. Sodyum gereksinmesinin artması tuzlu besinlerin daha kolay ve istekle tüketilmesinin sonucudur. Ödeme ve hipertansiyona neden olmamak koşuluyla tuz tüketimi miktar kişisel ayrıcalıklar ön plana alınarak 2-6 g arasında olmalıdır. Pika ne demek, zararlı mı? Gebelikte genellikle iştah artışı olması olağandır. Halk arasında “aş erme” tarzda bazı yiyeceklere karşı özel ilgi ve istek duyulabilir. Bazen bu durum aşırı olur ve besin maddesi olmayan bazı maddelere yönelebilir. Bu durum genelde yetersiz beslenen genç annelerde sıklıkla görülmektedir. Pikanın bir nedeni de bulantı hissini azalttığı görüşüdür. Bu toprak yeme şeklinde görüldüğünde demir eksikliği anemisine neden olabilir. Gebelikte Kabızlık Konstipasyon Bazı gebelik hormonlarının barsak hareketlerini yavaşlatıcı etkisi, kilo artışı nedeniyle günlük hareketlerde azalma, beslenme düzeninde olan değişiklikler gebelerde kabızlık oranını arttırmaktadır. Posa içeren sebze ve meyvelerin çiğ olarak tüketilmesi, günlük 1,5-2 litre sıvı alınması, kuru kayısı, erik, incir gibi besinlerin yenilmesi veya komposto hoşaf olarak tüketilmesi, kabızlık ve hemoroid geliştiren gebe kadınların barsaklarının çalışmasına yardımcı olabilmektedir. Gebelikteki kabızlığa çözüm olarak kurubaklagil, bulgur, yulaf ezmesi gibi posadan zengin besinlerin tüketilmesi, günlük fiziksel aktivitenin arttırılması, aç karnına ılık su içilmesi yemeklerde sebze ve zeytinyağının artırılması önerilebilir. Gebelikte kansızlık anemi Halsizlik, yorgunluk ve enfeksiyonlara dirençsizlik demir eksikliğine bağlı anemilerin en önemli belirtisidir. Demir vücutta kan yapımında görevlidir. Hayvansal besinlerin tüketilmesi ve C vitamini kaynaklarının alınması ile demirin emiliminin arttırılması ile üstüne kafeinli içeceklerin içilmesi çay,kahve sakıncalıdır. Gebelikte Preeklamsi, eklamsi Gebe kadınların yaklaşık % 4 ünde gebeliğin son 4. ayında kan basıncında artma 140-90 mmHg, proteinüri veya Kan Üre Nitrogeni’nde BUN artışla kendini gösteren bir tablo oluşmaktadır. Çoğu kez böbreklerde su ve tuz tutulması, ağırlık artışı, ödem gelişmesi ve GFR’ına düşüşle kendini gösteren bu durumda protein alımı sınırlandırılmalı, – g/kg/gün protein verilmeli, bu proteinin % 60’ı kaliteli protein olmalı ve tuz kısıtlaması 0,5 g/kg/gün yapılmalı ve bu şekilde gebenin sağlığı denetim altına alınmalıdır. Tablo 4’te gebelikte alınması önerilen 1 günlük beslenme programı örneği verilmiştir. Beslenme programı kişisel özelliklere göre düzenlenmelidir. Kaynak Gebelikte ve Emziklilikte Beslenme Köksal Hacettepe Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölümü Diyetetik ABD Başkanı - 2340 Son Güncellenme - 1434 Güncelleme - 1434Hamilelik sırasında meydana gelen başlıca cilt değişikliklerini burada bulabilirsiniz.“Hamilelik kızarıklığı’’ Diğerlerinin fark ettiği sizin fark etmediğiniz kızarıklık sadece bir kocakarı deyimi değildir. Yüzle ilgili bu parlaklığın biyolojik bir kökeni vardır. Artan kan hacmi yanakların bu hoş kızarıklığı almasına neden olur, bunun nedeni de deri yüzeyinin hemen altındaki çok sayıdaki kan damarlarıdır. Bu kızarıklığın tepesinde, yağ bezlerinin artan salgısı cilde kızıl bir parlaklık verir. Birçok hamile kadının yüzündeki bu kızarıklık hamile olmayan kadınların heyecanlı olduklarında, ağladıklarında ya da kalp atışlarını artıran hamilelikte bu sürekli olur başka şeyler yaptıklarındaki kızarıklığına maskesi Hamileliğin üçüncü çeyreğinde aynaya bakarken başka birine bakıyor gibi hissedebilirsiniz. Kloazma veya hamilelik maskesi olarak da bilinir adı verilen kahverengi ve sarımtırak yamalar yüzünüzün her yerinde görülebilir; fakat daha çok alın, üst yanak, burun ve çenede görülür. Hamilelik hormonları östrojen ve projesteron derideki melanin hücrelerini daha fazla pigment üretmeleri için uyarır fakat bu hücreler eşit oranda ekstra pigment üretmedikleri için, yüz derinizi lekeli bir renge bürünebilir daha önce oral doğum kontrol hapı almışsanız, bu durumu hormonal yan etki olarak tecrübe etmişsinizdir. Kumral ve koyu renkli kadınlar gözlerinin etrafından göz halkalarına benzeyen kararmış halkalar fark edebilir. Kloazma önlenemez fakat melanin üretimini daha fazla uyaran ultraviyole ışınlarına güneş gibi kalmayı sınırlayarak bu lekeli, siyah noktaların yoğunluğunu en aza Muhtemel sivilce döneminizin bittiğini düşünmüşsünüzdür. Her ne kadar hamilelikteki akneler ergenliktekiler kadar ağır olması çok nadir olsa da, ergenlikteki bazı sivilce temizleme ritüellerine geri dönmeniz gerekebilir. Neyse ki, hamilelik ergenlikten çok daha kısa sürer; sivilce ve kabarcıklar doğumdan kısa bir süre sonra bitecektir. Aşırı ovalama ve eksfoliantlardan sakının, hamile cildi bu tür yumuşatıcılar, yulaf bazlı yüz ovuculargıda mağazalarında vardır için fazla hassastır. Doğum sorunlarından riskinden dolayı, akne karşıtı ilaçlar hamilelik boyunca reçete nigra Kadınların çoğunun göbeklerinden kasık kemiğinin merkezine akan linea albası beyaz hat zayıftır. Hamilelikten önce görülmesi zordur orda olduğunu hiç bilmememiniz bile mümkündür hamileliğin ikinci çeyreğinde linea alba, daha fazla fark edilebilen linea nigraya dönüşebilir. Bazı kadınlarda bu hat göbekten de yukarıya uzayabilir. Linea nigra koyu tenli kadınlarda daha koyu olup doğumdan birkaç ay sonra alanlar daha da koyu olur Hamilelikten önce oluşan küçük ben ve benekler daha da büyüyebilir; kahverengi nokta ve doğum lekeleri daha kahverengi olur. Yeni benler de oluşabilir bu benler ciddi biçimde artar, koyulaşırsa veya düzensiz sınırlara sahipse doktorunuza veya dermatologa başvurun. Areola ve meme uçlarınız her zamankinden daha koyu olacaktır; vücudunuzun diğer alanları hamilelikten sonra eski haline dönerken, areolanız muhtemelen hamileliğinizden öncekinden daha koyu avuç içi ve ayak tabanları Hamileliğin erken dönemi olan ikinci ayda bile ellerinizin içi ve ayaklarının altı kaşınabilir ve kızarık bir renk alabilir; bu duruma palmar eritma denir. Bu değişen renk, hamileliğin tuhaflıklarından başka bir şey damarlar Bunlar, artan kan hacmiyle birlikte en çok tartışılan hamilelik hormonlarıdır, çünkü bunlar küçük, kıvrımlı kırmızı veya mor kılcal damarlar olup derinin hemen altında yer alır ve hamilelikte daha görünür olur. Örümcek damarların küçük bir örümcek ağına benzerler yüzünüze veya hamilelik esnasında göz akınıza beyaz kısım sıçraması olasıdır; yoğun, yüz kızarıklığı ve itme küçük kan damarlarını kırabilir. Nevi olarak bilinen bu yanmış damarlar uygun bir makyajla saklanabilir. Nevi hamileliğin diğer cilt sorunlarından daha uzun sürmez, bacak ve gövdedeki bazı örümcek damarlar kendiliğinden kaybolmayabilir. Gerekli görmeniz halinde bir dermatolog bunları enjeksiyonla yok etiketleri Bazı hamile kadınlar, derinin kıyafetlere sürtündüğü yerlerde cilt etiketi adı verilen küçük polipler geliştirir. Genelde kol altlarında, boyunla gövde arasında ya da sutyen hattının altında oluşan cilt etiketleri cildin yüzeysel bir tabakasının hiperaktif gelişiminden kaynaklanır. Doğumdan birkaç ay sonra kaybolurlar fakat sizi rahatsız ediyorsa kesilip döküntüsü Sadece bebeklerin sıcaklık döküntüsü olduğunu zannedebilirsiniz fakat hamile kadınlarda da olur. Zaten fazlaca ısınan hamile vücudun aşırı terlemeyle ve deri ovmadan kaynaklanan sürtünmeyle birlikte oluşan acı verici sıcaklık döküntüsü sivilceli olup hafif de olsa tahriş edebilir. Göğüs arası ve göğüs altında, alt abdomen çıkıntısının kasık bölgesinin üst bölgesine değdiği noktada ve kaba etlerin iç kısımlarında daha çok Çoğu kadın gün sonunda iyi bir kaşınmanın’’ tadını çıkarır. Cildinizin bazı bölümleri kuru ve pul pul olduğu için kaşınabilirken diğer kısımlar da yukarıda da belirtildiği gibi acı veren döküntüler yüzünden kaşınabilir. Kadınların çoğu özellikle abdomenin üstünde olan kaşınmalardan bıkma noktasına gelseler de kalça ve kaba etler de isiliği Kadınların yaklaşık yüzde biri abdomen, kaba etleri, kalça ve kol ve bacakları üzerinde kaşınan, kızarık, şişkin lekeleri tecrübe eder. Bu durumun adı hamileliğin pruritik urtikaryal papül ve plakları PUPP olarak da bilinir hamileliğin ikinci yarısında oluşup gelişme eğiliminde olsa da nerdeyse her vakada doğum sonrasında kaybolurlar. Bunların tedavisi diğer kaşınan cilt isilikleri ile aynıdır. Bir Çalışma Gebe Kadınların ve Fetüslerin 100ünde Genetiği Değiştirilmiş Organizma Buldu Özellikle kolik bebek annelerinin gaz sancılarını azaltabilmesi için gaz yapabilen kuru baklagiller, lahana, turp, karnabahar, brokoli, soğuk şekersiz süt ve yoğurt gibi besinlerin kontrollü tüketmesi gerekmektedir. Annenin yemeklerinde kimyon kullanması, bebeğin gaz sorununu 10, 2017İçindekiler1 Emziren anneler bebekte gaz olmaması için ne yemeli?2 Anne sütündeki gaz nasıl giderilir?3 Anne gazlı ise bebeğe geçer mi?4 Emen bebeğin kilo alması için ne yemeliyim?5 Süt yapan yiyecekler nelerdir?6 Hamilelikte bebeğin gazlı olmaması için ne yapmalı?7 Kimyon anne sütündeki gazı alır mı?8 Emziren anneler kimyonu nasıl kullanmalı?Emziren anneler bebekte gaz olmaması için ne yemeli?Eğer anne bebeğini emziriyorsa, kendine gaz yapan yiyeceklerden uzak durmalı. Örneğin, soğan, kuru fasulye, karnabahar, brokoli, kepekli yiyecekler, lahana, portakal, limon, greyfurt. Kafein içeren içecekler, çikolata, çay hem gaz yapar, hem de bebekte uykusuzluğa ve huzursuzluğa sebep sütündeki gaz nasıl giderilir?Süt gaz yapıyorsa yerine laktozsuz süt, yoğurt yerine probiyotik yoğurt veya kefir tüketilmelidir. Gaz problemi çok fazla yaşanıyorsa çiğ sebze – meyve tüketilmemeli, pişmiş meyve kompostoları ve haşlanmış sebzeler tüketilmelidir. İnek sütü bazlı mamalar bebekte gaz gazlı ise bebeğe geçer mi?Anne gazlı içecek tüketirse bebekte gaz olmaz. Gazlı içecekler, sıkıştırılmış karbondioksit içeren sıvılardır. Bunlar içildiğinde açığa çıkan serbest karbondioksit midede gaz baloncukları şeklinde şişkinliğe yol açar. Ancak bu gaz baloncuklarının süt yoluyla bebeğe geçmesi fiziksel olarak bebeğin kilo alması için ne yemeliyim?Paketli gıdalardan olabildiğince uzak durmaları hem anneye hem de bebeğe fayda sağlar. Emzirme döneminde anneler sabah kahvaltısında yumurta, peynir, domates, salatalık ve kahvaltıda tüketilen yeşillikleri tercih etmelidir. Peynirin üzerine çörekotu eklenmesinde fayda yapan yiyecekler nelerdir?Anne Sütü Artıran yapımı gibi az şekerli ve şerbetsiz yapraklı bebeğin gazlı olmaması için ne yapmalı?Anne sigara kullanmamalı. Kahveyi 1- 2 fincandan fazla tüketmemeli. Anne diyetinden inek sütü, turunçgiller, lahana, brokoli, karnabahar, turpgiller, çikolata, baharatlı gıdalar çıkartılmalı. Bebek loş, sessiz bir ortamda anne sütündeki gazı alır mı?Özellikle sezaryen doğumdan sonra oluşan gaz sorunu için kimyon çok yardımcıdır. Anne sütü bebeği de etkilediği için şişkinlik ve gaz sorununa iyi anneler kimyonu nasıl kullanmalı?Emzirirken kimyon kullanımı Kimyonun aynı zamanda anne sütünün kokusunu güzelleştirici bir özelliği de vardır. Bir çay kaşığı şeker ve toz kimyonu karıştırın ve yatmadan önce her gün ılık sütle tüketin. Ayrıca çok aşırıya kaçmadan çayını da dolaşımı Hamilelikte bebeğin saçlı olması için ne yapmali Bebeğin saçlı doğması için ne yapılmalı?Genellikle hamileliğin otuzuncu haftasında saç oluşmaya başlar ve bu durumda da bebek saçlı doğar. Hamilelikte rahim içinde hormon seviyeleri artar ve bu durum bebekte saç çıkmasına neden olabilir. Ancak bebek doğar doğmaz saç büyümesi yavaşlar ve hızlıca döküldüğü sıklıkla bebeğin saçı kaçıncı ayda çıkar?Hamilelikte 17. Hafta Bebeğinizin Saçları, Kaşları ve Kirpikleri Uzuyor!Bebeğin güzel olması için ne yemeli?İşte anne karnında bebek gelişimi için yemeniz gerekenler;SÜT ÜRÜNLERİ Süt en iyi kalsiyum kaynağıdır. … BAKLAGİLLER. Baklagiller, vücudunuzun hamilelik esnasında ihtiyaç duyduğu mükemmel bitki bazlı lif, protein, demir, folat ve kalsiyum kaynaklarıdır. … ET VE DENİZ ÜRÜNLERİ … YUMURTA. … YEŞİL YAPRAKLI 10, 2020Anne karnındaki bebek acıkınca ne yapar?Anne Karnında Bebek Acıkınca Neler Yapar? Yukarıda da bildirdiğimiz gibi bebek plasenta yoluyla beslendiğinden açlık hissetmez. Ancak annenin karnı aç olduğunda bebeğin ve annenin kan şekeri düşer, buna tepki olarak bebeğin anne karnındaki hareketleri artar, hatta tekme atmaya neden turuncu saçlı doğar?Kızıl saçlı olmak aslında bir mutasyon ürünü. Kızıl saç MC1R geninde meydana gelen bir takım seri mutasyonlar sonucu ortaya çıkmış bir durum. Ayrıca resesif olan bu genin baskın olabilmesi için anne ve babanın ikisinden de çocuğa geçmesi rengi ne zaman açılır?Bebeğiniz doğduktan bir ay sonra bu değişimler belirgin bir şekilde artar. Genellikle bebeklerin göz rengi yaklaşık 6. aydan itibaren belirginleşmeye başlar. Ancak her bebeğin gelişim dönemi farklıdır. Eğer bebeğinizin göz rengi 6 ayda değişmeye başlamadıysa bu süreç 12 aya kadar da kime bakarsan ona benzer mi?* Bebeğin anne karnında ilk kıpırdadığı an, anne kime bakarsa bebek ona benzer. * Hamile kadın, kuşağına yumurta koyarsa, bebek gamzeli doğar. * Anne hamileyken rüyasında asker görürse oğlu, altın görürse kız bebeği olur. … * Aynı günlerde doğum yapmış iki annenin karşılaşması uğursuzluk getirir.

hamilelikte bebeğin renkli gözlü olması için ne yemeli