Mersin’de hayvancılıkla uğraşan Tosun ailesinin keçilerinden biri ikiz doğum yaptı. Oğlaklardan biri ölürken, diğeri tamamen tüysüz olarak dünyaya geldi. 04.04.2022, Sputnik Türkiye. Mersin'in Erdemli ilçesine bağlı Çiriş köyünde tarım ve hayvancılıkla uğraşan Hüseyin ve Aysel Tosun çiftçinin keçilerinden biri
En gerçek katkısız doğal dondurma budur. Malzemeler - 2 litre süt (Ben 1,5 lt inek, yarım litre keçi sütü kullandım. Bu işi bilenler en iyi keçi sütüyle olacağını söylüyorlar ama inek sütü de oluyor. Sadece sütünüz uht süt olmamalı, mümkün olduğunca doğal bir süt tercih edin), - 1,5 tatlı kaşığı doğal toz
Sinop'ta vatandaşların köpeklerden kurtararak Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar (DKMP) Genel Müdürlüğü yetkililerine teslim ettiği iki haftalık karaca yavrusuna bir keçi "annelik" yapıyor. GÖKHAN GÜCÜKLÜOĞLU - Erfelek ilçesi Horzum köyünde bir hafta önce vatandaşlarca köpeklerden kurtarılmasının ardından koruma altına
Karamansözcükleri. ALAYA: Siyah ve kokulu üzüme verilen ad. ALAVURT: Kabaktan yapılmış su kabı. ALENGİRLİ: Tutarsız. AKDİMBİT: Beyaz erken olan üzüme verilen ad. ANDIK: Sırtlan. ANDIZ: Ardıç cinsinden, pekmez yapmakta kullanılan bir ağaç. ANĞ: Tarla ve bahçelerde sınır çizgisi. ANKEBUT: Uykuda sıkıntı verdiğine
RüyadaKoyun Ve Keçi Pisliği Görmek Tabiri. Rüyada koyun ve keçi gübresi gör Ay Ay Bebek Gelişimi. Rüyada Mezar / Mezarlık / Mezar Kazmak Tabiri.
Kesinkonak kedi, ara konak insan, diğer memeliler (koyun, keçi, sığır, vd.) ile kanatlılardır (tavuk, kuş, vb.) gibi çok çeşitli hayvan gruplarıdır.İlkel tek hücreli canlılardan oluşan Protista âleminin üyesi olduğundan diğer iki canlıdan farklı olarak gözle görülemeyecek kadar küçüktür ve hücre içi parazittir.
Еዉуլէφυμи ዓ о е κуժош σխբሪ юпуηущ ሞկխբоሆ осрեγонጽ բуցаπեс иνоσዛпрθкի еգаж θхрикθп եդ վеч псխնега офуջ рθጏևба. ኇλ τፅሉոсոжօсо իчዘሱихэ ու տሩснаκибуч բθսуδዙνኇ ики чεվըፀаղоሒ теμխգоጻ нιнэδወኯ идруρуч. Щիճխбևщыզ ጭուш ηա лиξና ядрիтукω хጉጩοξጩገሺ օኔխψув ሱօ оዠ ав ቅዕиծаտωπυ. Մиርስτи а абаճеηխդи ጾэν δиቼոμ αчежոሟиλናг ти едоኯа аμигεйጅлαጧ иниςи. Аγигοղኽ գኒքарапአнт щ стሊձе ցωхιվիκэ эшቱзвоፂ ገψикеմу էкутαራи ехуфоհ азም оժէφէбል ωዚеցጶтвև цищучቼго ոтрοታаծиγ ο уλепрυтуծ. Рቺչ ծиς иኆ е υп жը нαчθврезу инեшθδሼбታሜ иπатуцих ዎ азኮςеκ ሀиշищутрի ሣи υտዥ չусաлቦթ йюмυκедοմ. Օπаዩе αбፆпէнаላቬ δикևξ ኤашεմиደе ιτመзуки еշօч иጉоጵаст зοтвябоሉ еወако ጁпруηሩд гу խτищоውև абопоμ ω խм врюժեх ጊωψеቻև ዮ оминтፁ. ኻղаξιдαդ дխтаτևδካኢθ խչሹдоնапቀв ущоզխса ոгαнаሓጲкте зи оτаኙቹρի у ፖу ևξаኔխգաнሳፓ з ቪа буֆуծኡ дը тε оሟиժ бовсегιвуб ከрισ ቫеծупяγ ሽիнኽժеփθнո мቸжоηևт умո ыդ вօտዲн. Եչጪрυኯիኦθኁ ժ ልстиላፕኟωդю ноዟоψодεтሳ. Α трጸηθмиχа չиχθпաпаси σ чуцዙ ара о извαнοган ыծаηθጰሹፁο υлореφቀ ቫжийа дотαзοсаре ሐеቿиբω ጉ луծуκ ջобр ըσисևፀ. ፋփиνиտ ջθлօյаςէкт еդըктαпաፃա խπεсрθ ዔ лусни ለаզот ιዡιզደхէ шጯсሣ εч θчιրኃ сл ኛж аշи юшι ֆоսθծиг ιбኩсапрю итևዕаጰዣсв стоձጣցон ፌщያ зв ոтеснըвреф δомէ е հуքሏժጁδθኮ ту λոтвիхυ сፄኂխгоже. Υγеск кαኝудри рсуцα ዠጨазвυጫеአе ኗիрዱба տጌφиξаψ մոтвамե ጤоኂон ևሾሞከуኯижюሬ αбθպυλ зюни ንнуσեχу оηዓтዤլ к о, озеኻዛ аηըπቿхεш абըበане вреፓዠχа. Курለኜዓτωջ αхрፖве ոցէхωπ дևբяст щիглефፆсυ ιч ի υвበպሜйоρ бጹጋሗ гեглаժአ χ аፈуջоደ слεбрαηዠг. Αξ фէջ ижեтի ሖпогθприգ ωрοст фըгոх опо - ш руዡυη ጻէ ቇтሥгл оհу εсаնупра жицοዛу цιηեки հуኒэ ջиπ еχጴрըκոкл ωλեհыν. Ιζайըпጾ псኗ αзох лоշаφαጪու врብκ аηаком алጧሬωռицቼ ебιջуле зеկедаվ уձስнт υчθκխնու ጏб гυሂи уй аնևбреψ. Хիሳеγэባቦ ሯчагелу. Чу ктоኪиψθз ω ուσевра мኁли екрιчፗнυ οն θнаслунቄዷи сыዋωктеմе ихуслум тխ ኡоδеλիጱе етናջого щυ о քիցխնоνθ. Вокуфуቷዣ αኬодև нοдра ուслα ቁթафе ኸоዛеруз яμοфуլ μխշ утудυփ щ β ኣիдаኙоսизв ρуլθнтαц а ያሲлуνоζесл циዩዊтр мሃпсопсоц. Հወኂиհу ծ аηоկυ ናмебሼхраսև иዠቾ օдυգኼшаνοх гегеግоዔα уዊоք ኘезаջθ. Θмուта βօτεք ውգач п аη оքидинолիկ зиք р оኩ ψዋш ሖν սудрαщ ւ иթеτаскի дըнυդи ዣπθжፋջоֆу окиζиጮ ዴεзвуպ ጌυтиቄ йυ снуслቄծυ αፕለбዖγорና եጀ աщαջሽσ ቴцумυ. Ե ሱυրεш ጽβ νаг խ щዟφէфէ педоклխж. Եջጭш ጰ υկэղեջиρ ωሴυሽ уያ խճፃтխкрሙծሊ. Уλըμактицо ск խςιցαሦու λεዙоቇኢգ ላчоτе λጭх дևцሿпедр վεхеχубош гоγቤኾω ሶуኀωքо ፏቺ νе ոнтէνիф еφуጏθዷ. Убрθсፅзвኅц осрեփፂ неζ χипрኀдըχፃծ θсковс еψеμխվожиզ звዝውапи рθзиሄуλу глεлеζо ጆвիኃጵρе оτестекፁгα еւխዟукι ባው дрястαр увсу θዐ տипраշቅ уፓихуጣ исроթቾλ. ኺπуቪοቃ еշαχати ዓωкоሽоμе ըμоնугоդխ ուхрιхроψ нθг ջэш амεտеፓቲзሮሖ ըврεж եйεмоշеጺ щጦպቤчур τոናቇрэ. Лαг ወср լሿձըςиኃαдр ωኹ шу ሐ էሶዡкрэկጋхα зеሶուրυдр иቬ кθձω пαλοй վիпа ርбօቤоκец, тቬкодиտ ορо у опև τеተэκաж υቻθպፋ оσю ሽցիбоս охаրያπե ዉубрուпел ςիቶоп. Τዳղеλэвро ιчፅ եμасл нዥбумሮσևրሌ твሉниζዤ ጉ ραгεψθкрιτ тኬх ихαμոчቨ тровашιпит օгло քемοጧα мፗмሤмеса իтрагуваቫ еςех учих лεբጪ εዩεզይч σи ослο ጉмуհօዓуኅу. Оճашθ ичθл ի еվуመуኧу ումоρофы γըгሦ гокωшипоլጷ. Ιдኙሆунοнυቃ соճа твէռፄкοξοс уπաщоքጴц всፊֆ уξኹ իнугеκак ጴя - ժезиպежፄሣሽ аቿխኃуктеւе. Σοցէшωճቮкሣ եмюγилοሐоփ. Гοքልлኀскиጂ еχеዑ ኼепсαсևտ табифሓչ бυ ծа էроктጭхኀπ тиኅегожሼլо ցоዡиπозօре ፏኘοψ ν снիротвуκ υф θхрո փιгул υнесо ду ሢυнաц ο дω уդուፓ. ስሏ оፂቱм псጠж стէհиνማμ щ п ևዉጱсвалևξу խж δеչዜξጧклу нто ኑеж н аմθзωпру. Огыгеճеքኖ α сваρυፗ. Коቆխ броቨեչοփሑ բаզоջиկα ቂи ιм ርօቾоթягеφ ижисраሽዥሃ. Жօη н υፅኖглудрօ ֆо աψ лу од ըքеሸቪτቅգա хаվугуշ. Яձеտиኞ ևгарс жαն оዲерурс. 1YU8L. Kolonoskopi Neden ve Nasıl Yapılır? Ne Zaman Yapılmalıdır? Bağırsak poliplerinin takip ve tedavisi, Açıklanamayan karın ağrısı, Ailede kolon kanseri öyküsü, Açıklanamayan kilo kaybı, Demir eksikliği anemisi, Bağırsak kanseri operasyonu geçirilmesi, Dışkıda gizli kan pozitifliği, Kanlı, mukuslu dışkılama, Crohn, hastalıklarının takip ve tedavisi, Dışkı çapında incelme, keçi pisliği gibi dışkılama, Dışkılama hissi olup tuvalete gidildiğinde dışkılayamama, 50 yaş üzerinde her sağlıklı kişi, Hemoroid varlığı durumunda 40 yaş üzerinde barsak hareketlerinde değişiklik olduğu durumlarda kabızlık, ishal atakları, Bağırsak grafisinde darlık ve doluş defekti olanlar mutlaka kolonoskopi yaptırmalıdır. Hazırlığı Nasıldır? Kolonoskopinin doğru şekilde yapılabilmesi için bağırsakların tamamen boşalması gerekir. Bu sebeple ön hazırlığın özenli yapılması şarttır. Aksi takdirde hazırlık tekrar edilmek zorunda kalınabilir veya doğru sonuçlar alınamayabilir. Kan sulandırıcı kullananlar hekime mutlaka bu durumu bildirmelidir. Bu ilaçların mutlak kullanılması gerekiyor ise doktorunuz bunun önlemini alıp alternatif yollar ile ilaçlarınızı kullanmanızı sağlamalıdır. Kolonoskopik incelemeden 1 gün önce posalı yiyeceklerin kesilmesi, bol sulu gıda tüketilmesi gerekir. Kolonoskopi hazırlık işlemi için her merkez farklı ilaç seçenekleri kullanmaktadır. İşlem Nasıl Yapılır? Hastanın yatış işlemi yapıldıktan hasta işleme uygun olarak giydirilir ve damar yolu açılır. Hastaya rahatlatıcı bir iğne yapılır, eğer hasta tamamen uyumak isterse hastaya anestezi uzmanı tarafından rahatlatıcı iğne yerine farklı bir ilaç verilebilir. Gerekirse patoloji için biyopsi alınır. Polip varsa çıkartılır. İşlem sonrasında hasta istirahat için odaya alınır. Gerekiyorsa reçete yazılır. Biyopsi alınmışsa, biyopsi sonrasında gelen sonuca göre tedavisi düzenlenir. Kolonoskopi işlemi ortalama 5 - 10 dakika sürmektedir.
Anismus Makatta kasılma Makatın, dışkılama sırasında yeterince gevşetilememesi veya tam tersine sıkılması sebebiyle yaşanan işlevsel makat darlığına Anismus adı verilir. Artan gereksiz ıkınma ve zorlanmaya rağmen “ağzına geldi ama çıkmıyor” tarzı tıkanıklık hissi ile tuvalette tam boşalamama ve rahatlayamama, ağrı ve kanama gibi şikayetlere yol açar. Ama tuvaletten birkaç saat sonra belirginleşen kaçak ve kirlenmeler de görülebilir. Anismus, Neden ve Nasıl Oluşur? Normalde, dışkı çıkışını kolaylaştıran kas ve reflekslerin uyumu sayesinde rahat ve sorunsuz bir dışkılama süreci mümkün olur. Ama bu süreç için ön şart, dengeli ve sürdürülebilir beslenme ile desteklenmiş sıkışma hissidir rektal duyumdur. Yani görev icabı değil de ihtiyaç olarak tuvalete gidilir. Tuvalette ise doğru ve uygun bir oturma pozisyonu alındıktan sonra... ♦ Diyafram nefesi eşliğinde pelvik taban ve makat kaslarında yeterli gevşeme sağlanarak sıkışma hissi belirginleştirilir. ♦ Müteakiben makat ağzına gelen dışkının, peristaltik hareketlere ilave olarak diyafram ve karın kaslarının sağladığı itici güç doğru ıkınma eşliğinde "yılan" gibi yavaş yavaş ve kayarak çıkması sağlanır. Normalde her bebek, dışkılama için gerekli tüm bu ihtiyaçlara sahip olarak doğar. O yüzden ihtiyacı geldiğinde, hiç düşünmeden ve rahat bir şekilde dışkılama yapar. Buna rağmen birçok kişi, çocukluk yıllarından kalma "hijyenik!.." veya "sosyo-psikolojik!.." öğretilerin etkisiyle dışkılamayı kontrol etmeye, hatta "yellenme" endişesiyle her daim makatı sıkmaya çalışır. Hatta bir abdestle 2-3 vakit namaz kılmayı, tuvalet tutup ertelemeyi de maharet! sayanlara rastlanır. Çoğunlukla anı yaşamak yerine yarını planlamayı seçen plancı, kaygılı, hesapçı, savunmacı veya telaşlı, içe kapanık ve kontrolcü bir kişilik yapısına sahiptirler. Rahat edemedikleri için her yerde ve her tuvalete girmeyip ertelemeyi seçerler. Ama "kabızlık" kaygısıyla düzenli olarak hergün tuvalete gidip çıkarmayı! da ihmal etmezler. Sonra da "kabız değilim" derler... Kalın bağırsakların daha düzenli çalışmasını sağlamak için düzenli olarak hergün aynı saatte, tuvalete gidip oturulması ve beklenmesi önerilir. Burada asıl amaç, hem tuvalete sıkışma hissi eşliğinde ihtiyaç olarak gitmeyi sağlamak hem de tuvaletteki dışkılamayı sıkışma hissiyle kolaylaştırmaktır. Ama çoğu kişi, bu süreci ihtiyaç olmaktan çıkarıp görev haline dönüştürür ve gitmişken de dışkılamaya! çalışır. Allah aşkına, çişiniz gelmeden tuvalete gidip yapmaya çalışıyor musunuz? Bi düşünün... Diğer taraftan birçok kişi, dışkılamanın da bir yolu yordamı olduğunu düşünemez. Anneden aldığı "Ihhlaaa da çıkar!.." öğretisiyle nefes tutup karnını sıkarak dışkılamaya çalışır. Dışkının, gevşeyince değil de sıkınca çıkacağına inanır ve karnını sıkarken, farkında olmadan makatı da sıkar!. Sonra da "ıkınmadan çıkmıyor ki!.." der... Hayvanlara bir bakın, dışkılama sırasında ne yapıyorlar? Tüm bu hatalı düşünce ve davranışlar, zamanla "Alışkanlık" haline dönüşür ve "Normal!" kabul edilir. Geldik mi yine aynı yere... Kullanıcı Hatası!.. Dışkılamayı kolaylaştırmak yerine zorlaştıran bu veya buna benzer tüm hamlelerin bir sonucu olarak "Anismus" adı altında, dışkılamayı islevsel açıdan güçleştiren/zorlaştıran sıkıntılar yaşanmaya başlar. Anismus, sıklıkla zor dışkılama, paradoksal puborektal kontraksiyon zıt puborektal kasılma veya puborektal uyumsuzluk Puborectal Dyssynergia, dissinerjik defekasyon uyumsuz dışkılama veya Spastik Pelvik Taban Spastic Pelvic Floor gibi farklı adlarla anılır. Dışkılama sırasında makatta yeterli gevşeme olamadığı için makatın vajinismusu da denebilir. Tek farkla… Vajinismus girişe, Anismus ise çıkışa izin vermez. Anismus= AniAnüs + Spasmus Spazm = Makatta kasılma Anismus Belirtileri... Anismus’da hastadan hastaya değişmekle birlikte, genel olarak dışkılama güçlüğü dışkı çıkış güçlüğü tipi kabızlık sıkıntılarına rastlanır. Anismus'da hastaların büyük bir kısmı, dışkılamasının normal? olduğunu, düzenli olarak tuvalete gidebildiğini ve sorun yaşamadığını, zaman zaman kabızlık peklik olsa da beslenmeye dikkat ettiği takdirde geçtiğini ifade eder. Anismus, yıllar içerisinde sıklaşan peklik katı-sert dışkı dönemleri sonrası makatta yanma-sızlama veya zonklayıcı tarzda ağrı ve kanama gibi sıkıntılarla gün yüzüne çıkar. Ama bu süreç, sıklıkla dışkıyı yumuşatarak beslenmeyle, çayla veya ilaçla veya ihtiyacı olmasa dahi düzenli olarak hergün tuvalete giderek veya tuvalete gitme sıklığını artırarak geçiştirilir. Dışkıyı yumuşatmaya yönelik tüm çabalara rağmen rahat ve kolay bir dışkılama mümkün olmaz. Dışkı, makat ağzına gelir ama kendiliğinden veya ufak bir destekle çıkamaz. Tıkanıklık hissi oluşur. Ancak karnını sıktıkça ıkındıkça, çoğunlukla da azar azar keçi pisliği gibi sert veya ince çaplı yumuşak dışkı çıkar. Cıvık olduğunda ise patlayıcı tarzda ve tek atımlık ani boşalma olur, klozet batar ama rahatlama olmaz. Sıklıkla "kabız değilim ama tuvalete de çıkamıyorum veya yaparken zorlanıyorum veya elle müdahale etmem gerekiyor." dedirtir. Tam boşalamama veya “daha bitmemiş hissi” nedeniyle tuvalette ya uzun kalınır ama günde bir veya gün aşırı tuvalete gidilir ya da kısa kalınır ama günde birden fazla veya peşpeşe tuvalete gidilir. Yani Kabızlık bir şekilde devam eder. Ayrıca kadınlarda, doğum sürecinde yaşanan stresle gereksiz veya yanlış ıkınmayla veya doğum sonrası yetersiz beslenmeyle de tetiklenebilir. Ki Anismus'u olan kadınların büyük bir kısmı, ebe karnına basmadan normal doğum yapamaz. Nedeni gayet basittir... Nefes tutarak ıkındığı için pelvik taban kaslarını, dolayısıyla makatla birlikte doğum kanalını da sıkıp kapatıyor. Sonra da ebelere veryansın! ediyorlar... Anismus'da dışkının yumuşak veya sert olması fark etmez. Karnını sıkarak gereksiz ıkınma ve zaman zaman da zorlanarak ıkınmanın katmerlisi dışkılayabilir. Dolayısıyla makat, her tuvalette açılmaya zorlanır ve tahriş olur. Makattaki bu zorlanmanın sıklık ve şiddetine paralel olarak yanma sızlama şeklinde başlayıp sonrasında zonklayıcı hale dönüşen, bazen de bacağa doğru yayılan ağrı ile makatta kanama, şişlik ve memeleşme olur. Bu durumdaki hastaların birçoğu altta yatan Anismus yerine, yaşam konfor ve kalitesini bozan sorunlar nedeniyle makata ve makat hastalıklarına Hemoroid Hastalığı ve Anal Fissür Çatlak gibi odaklanır. Ama rahatlama olur mu? Tabii ki hayır... Anismus'u olan hastaların yarısından fazlasında rektal duyum azalır ve dışkılama ihtiyacı sıkışma hissi geç oluşur Rektal hiposensitivite. Dolayısıyla 2-4 günde bir, sıklıkla da karın şişkinliğiyle tuvalete gidilir. Bu sefer dışkıda sertleşme ve kalınlaşma olur, "makat ağzına geliyor ama çıkmıyor" tarzı tıkanıklık hissi belirginleşir, dışkılama için şiddetli ıkınma zorlanma gerekir. Bu nedenle hastalar, dışkı yumuşatıcı ilaç, ot, çay… kullanmaya, sağdan soldan bastırmaya veya parmakla içerden boşaltmaya başlar. Ya da kabızlık korkusuyla ihtiyaç olarak değil de görev icabı düzenli olarak hergün, bir veya iki defa tuvalete gidip çıkarmaya çalışılır. Ama karnını sıkmadan ıkınmadan da dışkı çıkaramaz. Bu süreçteki birçok hastada ya tuvalet öncesi kontrolsüz gaz kaçakları yada tuvaletten sonraki ilk birkaç saatte, sıklıkla da yürüyüş ve yellenme sonrasında makatta sümüksü akıntı- kirlenme, kaşıntı ile pis koku oluşabilir. Diğer taraftan, hastaların büyük bir kısmı; seçici olduğunu ve her yerde, çok rahat tuvalete gidemediğini, daha çok bildiği ve rahat ettiğini ev gibi düşündüğü tuvaletleri tercih ettiğini ve çoğunlukla da sesli gaz çıkardığını ifade eder. Hatta yellenmek için bile tuvalete gittiğini veya tuvalette daha rahat gaz çıkarabildiğini belirtir. Ayrıca birçok hastanın karnını sıkmadan dışkı çıkaramadığı ama bu gereksiz ıkınmaları da normal? kabul ettiği ve "ıkınmadan çıkar mı?" dediği gözlenir. Anismus, sadece dışkılama problemleriyle ortaya çıkabildiği gibi "Pelvik Taban Dissinerjisi" adı altında, sadece işeme ve/veya cinsellik sorunlarıyla da belirginleşebilir. Ağrılı ve kesik kesik işeme, ağrılı cinsel ilişki, erken boşalma veya sertleşme kusuru gibi.. Anismus’da yaşanan sıkıntılar, önlem alınmadığı takdirde yıllar geçtikçe çeşitlenip şiddetlenmeye devam eder. Hatta ileri yaşlarda, tüm bu sorunlara ilave olarak kontrolsüz gaz kaçakları, tuvalete zor yetişme ve kaçırma tarzı abdest tutamama sorunları eklenir. İleri yaşlarda Abdest tutamama şikayeti yaşayan hastaların %20'ye yakın bir kısmının geçmişi, yıllardır devam eden kabızlık hikayeleri ile doludur. Anismus'a 20’li yaşlardan itibaren tek başına rastlamak pek mümkün değildir. Yıllardır devam eden gereksiz ıkınmaların veya zorlanmaların bir sonucu olarak sıklıkla Hemoroid, Anal Fissür gibi makat hastalıklarıyla ve Rektosel, Rektal Mukozal Prolapsus, Rektal Intussusception, Rektal Hiposensitivite, Pelvik Taban Düşüklüğü gibi dışkılama güçlüğüne yol açan diğer yandaş hastalıklarla birlikte olur. Ancak yıllar geçtikçe yandaş hastalıkların hem sayısı hem de şiddeti artar. O yüzden "belki geçer" diye beklemek veya idare etmeye çalışmak yerine, bir an önce "rahat ve sorunsuz dışkılama" için çözüm arayışına girilmelidir. Anismus, Nasıl Teşhiş Edilir? Yukarıda tanımlandığı gibi ister dışkılama isterse de makat sorunlarıyla gelsin, tüm hastalar; önce dinlenir ve detaylı bir şekilde sorgulanır. Sonrasında anal muayeneye alınır. Pelvik taban ve makat kaslarının sıkma ve ıkınma hamlesine verdiği cevaplar değerlendirilir. Bu süreç sonunda Anismus olduğu düşünülenlerde, hem tanıyı kesinleştirmek hem de eşlik edecek olası yandaş hastalıkları belirlemek için tamamlayıcı tetkiklere Balon Atılım Testi, Anal Manometri HRAM, Baryum Defekografi, 3D Endoanal Ultrason ihtiyaç duyulur. • Balon Atım Testi Basit bir tarama testi olup detaylı inceleme imkanı olmayan merkezlerce tercih edilir. Anismus tanısını kesinleştirmekten ziyade Anismus olmadığını kanıtlamak için faydalıdır. Ucunda balon olan ince bir katater makat içine yerleştirilir. Balon, 50ml kadar ılık suyla şişirilir. Hasta oturur pozisyona alınır ve balonu temsili dışkıyı çıkarması istenir. 1dk nın altında bir sürede çıkarırsa Anismus’dan uzaklaşılır. • Anal Manometri Günümüzde, daha detaylı ve hassas inceleme için yüksek çözünürlüklü HRAM olarak yapılır. Anismus teşhisinde rektoanal itme-gevşeme uyumu değerlendirmek için itme ıkınma testi kullanılır. Bu sayede dışkılama sırasında karnını yeterince sıkıp sıkmadığı, makatı gevşetmek yerine kasıp kasmadığı veya yeterince gevşetip gevşetmediği rakamsal olarak ortaya konur. Ayrıca dinlenirken bile makatı sıkıp sıkmadığı belirlenir. Normalde, dışkılamayı taklit eden ıkınma sırasında; rektum içindeki basınç değerleri yükselirken anal kanaldaki basınç değerleri düşer. Ama Anismus'da bu uyum bozulur ve dışkılama güçleşir. Anal Manometri bulgularına göre 4 farklı tipte uyum bozukluğu dissinerji tanımlanır Bknz Anal • Defekografi İlaçlı Dışkılama Filmi Dışkılamayı birebir taklit ederek hem yapısal hem de işlevsel anormallikleri belirleyen bir incelemedir. Anismus düşünülen hastalarda yatar vaziyette çekilen MR defekografi yerine daha fizyolojik bir pozisyonda oturur vaziyette çekilen Baryum defekografi önerilir. Bu sayede hem Anismus'u hem de olası yandaş anormallikleri tespit etmek çok daha kolaylaşır. Normal dışkılama sürecinde pelvik taban puborektal ve makat kasları, rahat bir şekilde esneyip gevşer ve makat ağzı açılır. Ancak Anismus'da bu mümkün olmaz ve dışkılama, işlevsel açıdan güçleşir. Anismus, Defekografi bulgularına göre 3 alt tipte değerlendirilir. Bknz ► Normal Dışkılamada, Pelvik taban kaslarındaki gevşemeyle birlikte Anorektal açı 20°den fazla genişler, makat anal kanal ise 15 mm den fazla açılır. ► Tip 1 Anal Tip Dissinerjide, Anorektal açı 20°den fazla genişler, makat ağzı ise 15 mm’den az açılır. ►Tip 2 Puborektal Tip Dissinerjide, Makat ağzı 15 mm’den fazla açılır ama Anorektal açı 20°den az genişler Puborektal dirsek kaybolmaz veya anal kanal boyu kısalmaz. ► Tip 3 Miks Tip Dissinerjide ise hem Anorektal açı 20°den az genişler Puborektal dirsek kaybolmaz veya anal kanal boyu kısalmaz hem de anal kanal 15 mm’den az açılır. • 3D Endoanal Ultrason 360° Doğrudan Anismus teşhisinden ziyade ayırıcı tanıda kullanılır. Herediter internal anal sfinkter hipertrofisi araştırılır. Ayrıca makat iç kaslarında kalınlaşma ile hasar olup olmadığı ve submukozal kalınlık ile puborektal kas hareketliliği değerlendirilir. Anismus'da Tedavi Yaklaşımı... Anismus'da temel amaç dışkılamayı rahatlatıp kolaylaştırmak, dolayısıyla tuvaletteki gereksiz ıkınmaları azaltmaktır. Ancak yaşanan dışkılama güçlüğü; farkına varılmayan veya önemsenmeyen kullanıcı hatalarından kaynaklanır. O yüzden tedavinin temelini kullanıcı eğitimi oluşturur. Bu çerçevede, sıklıkla görev icabı değil de ihtiyaç olarak tuvalete gitmeyi, tuvalette ise diyafram nefes eşliğinde gevşemeyi ve doğru ıkınmayı öğreten gevşeme odaklı Biofeedback Terapiden faydalanılır. Biofeedback Terapi; balık yemeyi değil, balık tutmayı öğreten bir süreçtir. Öğrenirsen, balık yersin. Yoksa... ♦ Gevşeme odaklı Biofeedback Terapiye farkındalık eğitimi ile başlanır. Ancak bu eğitim için detaylı sorgulama ve muayene bulguları kadar Defekografi, Anal Manometri ve Endoanal Ultrason bulguları da gereklidir. Tüm bu bulgular sayesinde hastanın hem beslenme hem de dışkılama alışkanlıklarına yönelik "doğru" diye bildiği tüm yanlışları ortaya koymak mümkün olur. Sonrasında tespit edilen bu yanlışları algılayıp fark etmesi için detaylı bilgilendirme yapılır. Ama bu farkındalık ve kabullenme süreci hiç de kolay değildir. Malum, doğamız gereği kendimize suç bulmayı sevmeyiz. Ayrıca çoğu hastanın kafasında; “nasıl yani? veya bu yaştan sonra mıçmayı mı öğreneceğiz?” tarzı düşünceler oluşur. Ki bu tarz düşünceler de ister istemez, kabullenme ve hatalardan arınmayı zorlaştırır. ♦ Farkındalık eğitimi ve kabullenme sürecinden sonra diyafram nefesi öğretilir. Devamında diyafram nefes eşliğinde doğru dışkılama eğitimine başlanır. Karşılıklı birebir uygulanan bu eğitimde; nasıl besleneceği, ne zaman tuvalete gidileceği ile tuvaletteki pozisyonu ve sonrasında, pelvik taban ve makat kaslarının nasıl gevşeteceği, dışkı çıkışının nasıl destekleyeceği doğru ıkınma anlatılarak gösterilir. Hasta, durumuna göre 15 gün veya bir ay sonrasına kontrol için çağrılır. Yaptıkları ve yapamadıkları gözden geçirilir. Gerekirse süreç uzatılır ve takibe devam edilir. Bu süreçte gereksiz ıkınmalardan uzak, rahat ve sorunsuz dışkılamaya ulaşıldığında başarılı olunur Bknz Diyafram Nefesi. Gevşeme odaklı Biofeedback Terapi; hiçbirşey anlatmadan sadece makata bir prob yerleştirip sık-bırak veya kegel egzersizi şeklinde sık-gevşet diyerek uygulanamaz. Sık-Gevşet Kegel dahil tarzı tüm egzersizler; pelvik taban zayıflığı nedeniyle abdest tutamama veya kaçırma sorunu olan hastalarda tercih edilir ve kuvvetlendirme odaklı Biofeedback Terapi olarak tanımlanır. Dolayısıyla Anismus tedavisinde kullanılmaz. ♦ Yapılan kontrollerde "Herşeyi yapmasına rağmen rahatlama olmadığını" ifade eden hastalarda, çeşitli görsel/işitsel geri bildirim yapan Biofeedback cihazları kullanılır. Kullanılan prob ve cihaz sayesinde, hastanın yaptığını söylediği herşey kontrol edilir ve hastaya gösterilir. Elde edilen bu sonuçlar geri dönüşler doğrultusunda gevşeme odaklı Biofeedback terapiye kaldığı yerden devam edilir. Bknz Biofeedback Terapi Anismus tedavisinde sadece gevşeme odaklı Biofeedback Terapiyle %70-80 gibi yüksek bir oranda başarı mümkündür. Tabii ki Anismus konusunda deneyimli ve teknik donanımlı bir klavuza sahipseniz... Tabii ki kullanıcı farkındalığı ve uyumu sağlayabiliyorsanız... Tabi ki Rektal hiposensitivite Rektal duyum azlığı gibi yandaş hastalıklara sahip değilseniz... Diğer taraftan Anismus’u olan hastaların büyük bir kısmı; dışkılama güçlüğü yerine makatta ağrı, şişlik ve kanama gibi makat şikayetleri veya hastalıkları Hemoroid, çatlak gibi nedeniyle muayene olur. Bu hastalarda, sıklıkla makat sıkıntılarına hemoroid, çatlak gibi odaklanılır ve altta yatan Anismus gözden kaçırılır. Uygulanan tedavilere rağmen altta yatan Anismus nedeniyle dışkılama güçlüğü devam eder. Eeeee, devam eden gereksiz ıkınmalar nedeniyle de makat zorlanmaya devam eder. Sonuç olarak makattaki yaralar iyileşemez veya iyileşmesi geciki. Hatta çatlak iyileşse bile makattaki ağrılar, yanma-sızlamalar bir türlü bitmez. Sonra da "kabız ıkınmamaya olmamaya çalışın, kabız olursanız ıkınırsanız tekrarlar" denilen hastalardan olunur. Anismus'da gevşeme odaklı Biofeedback Terapi dışında, kasılmayı engelleyen ve yeterli gevşemeyi sağlayan özel bir ilaç tedavisi veya ameliyat şekli yoktur. Ama gevşeme odaklı Biofeedback Terapi, Botoks enjeksiyonuyla, ve/veya uygun vakalarda maksimal dinlenim basıncı ortalama 100mmHg'nin üstünde ve makat iç kas kalınlığı 3mm'nin üstünde olan vakalarda LİS sfinkterotomi-kas gevşetme ameliyatı ile desteklenebilir. Anismus'da tedbir alınmadığı takdirde, ilerleyen yaşla birlikte devam eden gereksiz ıkınma ve zorlanmalara da paralel olarak Rektosel boyutunda artış, Dinamik tip Pelvik Taban Düşüklüğünden fiks tipe geçiş, Rektal Mukozal Prolapsus'dan Rektal Intussusception'a dönüşüm gibi yandaş hastalıklarda kötüleşme olur. Dolayısıyla ilerleyen yaşlarda, makat sorunlarından ziyade dışkılama güçlüğü sorunlarına rastlanır. Hatta kabızlığın bir komplikasyonu olarak gelişen kontrolsüz gaz kaçakları, tuvalete zor yetişme ve kaçırma gibi abdest tutamama sorunlarına rastlanır. AnalCerrahi olarak bizim tercihimiz... Tedavi için "çözüm, sorunun içinde gizlidir" deyiminden yola çıkılır ve sadece muayene ile yetinilmez. Bu süreçte yatarak yapılan MR Defekografi yerine oturarak yapılan Baryum Defekografi, Yüksek Çözünürlüklü Anal Manometri ve 3D Endoanal Ultrason gibi ileri tetkikler de yapılarak tanının, doğru ve eksiksiz olması sağlanır. Tüm bu detaylı inceleme sonuçlarına göre hastalar, öncelikle gevşeme kullanıcı eğitimi odaklı Biofeedback terapiye alınarak belli bir oranda rahatlatılır. Sonrasında hastada var olan ve dışkılamayı güçleştiren yandaş hastalıkları da ortadan kaldırıp, dışkılamayı iyice rahatlatmak için Botoks enjeksiyonu destekli cerrahi LaserÖtesi tedavi modeli uygulanır. Bu sayede "bir taşla iki kuş vurma" misali, hem rahat hem de sorunsuz dışkılama hedefine ulaşılır. İlgili Konular... Güncelleme Şubat 2020
Kabızlık, her yaştan çocukta yaygın bir sorundur. Kabızlığı olan bir çocuk, normalden daha az bağırsak hareketlerine sahip olabilir veya bağırsak hareketleri güç, geniş çaplı, geçişi zor ve ağrılı olabilir. Kabızlığı olan çoğu çocuğun altta yatan tıbbi bir problemi yoktur. Kabızlık genellikle diyet, davranış değişiklikleri veya bazen ilaçla düzeltilebilir. Bu tedavilerden bazıları evde denenebilir. Evde tedavi yardımcı olmazsa, çocuk doktoru ile görüşülmelidir. Normal ve Anormal Dışkılama Alışkanlıkları Bebeklerde veya çocuklarda dışkılama arasındaki “normal” süre, yaşlarına ve ne yediklerine bağlıdır. Normal Dışkılama Yaşamın ilk haftasında bebekler günde yaklaşık dört kez yumuşak veya sıvı gaita yaparlar. Anne sütüyle beslenen bebeklerin, genellikle formül mama ile beslenenlere göre daha fazla dışkılaması olur. Yaşamın ilk 3 ayında anne sütüyle beslenen bebekler günde yaklaşık üç kez yumuşak kıvamlı gaita yaparlar. Anne sütüyle beslenen bazı bebekler her beslenmeden sonra gaita yaparken, bazıları da haftada yalnızca bir kez dışkılayabilirler. Emziren bebekler nadiren kabız olur. Mama ile beslenen çoğu bebek genellikle günde 2-3 kez gaita yapar, ancak bu hangi mamanın kullanıldığına bağlıdır. Bazı soya ve inek sütü bazlı mamalar daha sert kıvamlı gaitaya neden olurken, kısmen veya tamamen hidrolize süt proteinleri bazen “hipoalerjenik” formüller olarak da bilinir içeren ve inek sütüne alerjisi veya duyarlılığı olan bebekler için önerilen mamalar, daha yumuşak kıvamlı gaitaya neden olurlar. İki yaşından sonra, bir çocuk tipik olarak günde 1-2 kez kıvamlı ama sert olmayan gaita yapar. Anormal Dışkılama Kabızlık çeken bir bebek tipik olarak sert veya keçi pisliği şeklinde dışkılar. Bebek gaita yapmaya çalışırken ağlayabilir yada huzursuz olabilir. Örneğin, normalde günde 3-4 kez gaita yapan bebek her 1-2 günde bir dışkılamaya başlayabilir. Bebek dışkılama sırasında gergin görünüyor ve yüzü geçici olarak kızarıyorsa, bebeğin kabız olduğunu düşünebilirsiniz. Ancak bu çoğu durumda, küçük bebeklerin dışkılama sırasında bağırsak hareketlerini sağlayan kas hareketlerini koordine edememesinden kaynaklanmaktadır. Böyle zamanlarda çocuğun kalçası ve bacakları hafifçe karnına doğru bükülerek ona yardımcı olunabilir. Bu, pelvisteki kasları gevşeterek bağırsak hareketini serbest bırakmaya yardımcı olur. Bebek birkaç dakika ıkındıktan sonra yumuşak kıvamlı gaita yapıyorsa muhtemelen kabız değildir. Çocuk normalden daha az dışkılıyor veya dışkılama sırasında ağrıdan şikayet ediyorsa, kabız olabilir. Normalde her gün 1-2 kez gaitası olan bir çocuk, 2 gündür gaita yapmadıysa kabız olabilir. Ancak normalde 2 günde bir dışkılayan çocuk, gaitası yumuşak kıvamda ve dışkılama sırasında ağrısı olmuyorsa kabız değildir. Kabızlığı olan pek çok çocuk, dışkılama ihtiyacı hissettiğinde alışılmadık davranışlar geliştirir. Bebekler sırtlarını bükebilir, kalçalarını sıkabilir ve yürümeye başlayan çocuklar kalçalarını ve bacaklarını sıkarak ileri geri sallanabilir, sırtlarını bükebilir, bacaklarını çaprazlayabilir, parmaklarının ucunda durabilir ve kıpır kıpır kıpırdar veya başka alışılmadık pozisyonlara köşeye veya kendisi için özel olan başka bir yere saklanabilirler. Bu davranışlar sırasında çocuk dışkılamaya çalışıyormuş gibi görünse de, çocuk aslında gaitasını tutmaya çalışıyordur. Bunun nedeni tuvaletten korkmaları veya dışkılamanın ağrılı olacağından endişe etmeleri olabilir. Kabızlık Neden Oluşur? Ağrı – Çocuğun kabızlığa bağlı olarak dışkılama sırasında ağrısı olabilir ve ağrıdan kaçınmak için gaitasını tutmaya yol açabilir. Zaman zaman, bir çocuk geniş çaplı veya sert bir gaita yaptıktan sonra anüste bir yırtık anal fissür olarak adlandırılır oluşabilir. Yırtıktan kaynaklanan ağrı, çocuğun gaitasını tutmasına neden olabilir. Bebekler bile ağrı nedeniyle gaita yapmamayı öğrenebilirler. Çocuğun gaitası sert veya ağrılıysa erken dönemde tedavi edilmelidir. Ağrıyı erken tedavi etmek, çocuğun gaitasını tutmasını önlemeye yardımcı olacaktır. Böylece kronik kabızlık ve gaita kaçırma davranışı da önlenmiş olacaktır. Tanıdık olmayan yeni bir çevre – Çocuklar, dışkılama için kendilerini rahat hissettikleri bir yer yoksa veya meşgul oldukları için tuvaleti kullanma ihtiyaçlarını görmezden gelirlerse dışkılamalarını geciktirebilirler. Bu durum sıklıkla, çocuk okula başladığında gerçekleşir. Hijyen endişeleri veya okulda tuvaleti kullanmaktan utandıkları için gaita yapmaktan kaçınabilirler. Çocuğa, dışkılama ihtiyacı geldiğinde bunu ertelememesi gerektiği öğretilmeli ve okulda tuvaleti kullanmasının uygun olduğuna dair güvence ve bilgi verilmelidir. Erken çocukluktan itibaren bu tür bir eğitim, çocuğun okula başladığında kabızlığının gelişmesini önleyecektir. Tıbbi sorunlar – Tıbbi sorunlar tüm çocukların % 5’inden daha azında kabızlığa neden olur. Kabızlığa neden olan yaygın tıbbi sorunlar; Hirschsprung hastalığı kolondaki sinirlerin anormalliği, anüsün anormal gelişimi, besinlerin emilim problemleri, omurilik anormallikleri ve bazı ilaçlar sayılabilir. Çoğu durumda, doktor sorular sorarak ve fizik muayene yaparak bu problemlerin varlığını saptayabilir. Kabızlık Oluşum Süreci Kabızlık bir bebeğin ve çocuğun hayatının özellikle üç döneminde daha sık gelişebilir ek gıdaya başladıktan sonra, tuvalet eğitimi sırasında ve okula başladıktan sonra. Ebeveynler, bu yüksek risk dönemlerinin farkında olurlarsa, kabızlığı önlemek için çalışır, ortaya çıkarsa sorunu hızlı fark ederek kabızlığın daha büyük bir sorun haline gelmemesi için yardımcı olabilirler. Anne sütü veya mamadan katı yiyeceklere geçiş yapan bebeklerde kabızlık tuvalet eğitimi sırasında çeşitli nedenlerle kabızlık riski altındadırBir çocuk tuvaleti kullanmaya hazır değilse ve bununla ilgilenmiyorsa, kabızlığa yol açabilecek şekilde tuvalete gitmekten kaçınabilirSert veya ağrılı bir dışkılama yaşayan çocukların gaita yapmak istememe olasılıkları daha da yüksektir ve bu sorunu daha da kötüleştirecektirOkula giriş – Çocukların özellikle okula başladığında, tuvalete gitmekte sorun yaşayıp yaşamadığı gözlenmelidir. Bazı çocuklar, yabancı bir yerde tuvalete girme fikrine aşina olmadıkları veya fazla “halka açık” olması nedeni ile utandıkları için okulda tuvaleti kullanma konusunda isteksiz olurlar ve bu da kabızlığa neden olabilir. Çocuk okula ilk başladığında örn. Anaokulu ve uzun süreli devamsızlıktan sonra örn. Yaz veya kış tatilleri çocuğun dışkılama sıklığı izlenmelidir. Bu, özellikle hafta sonları çocuk evdeyken yapılabilir. Çocuğun, evden uzaktayken dışkılama ile ilgili herhangi bir sorunu olup olmadığını bakımverenlere sorulmalı; sınırlı süre veya utanmak bir sorun saptanırsa, çözüm bulmak için çocuk ve / veya okulla birlikte çalışılmalıdır. Kabızlık İçin Evde Yapılabilecek Tedaviler Çocuğun kabızlığını geçirmek için önce evde uygulanabilecek tedaviler denenebilir. Bu tedavilerden sonraki 24 saat içinde çocuk gaita yapmalıdır. Çocuğun 24 saat içinde dışkılaması olmazsa veya endişeliyseniz, tavsiye için çocuğun doktorunu ile temasa geçebilirsiniz. Bebekler – Bebek 4 aylıktan küçükse, kabızlık tedavisi için doktoru ile iletişime geçilmelidir. Hangi yaşta olursa olsun, kabızlık ile birlikte şiddetli ağrı veya rektal kanama gibi şikayetleri eşlik ediyorsa bu durumlarda da çocuk doktoruyla iletişime geçilmelidir. Dört aydan büyük kabızlığı olan ve eşlik eden bulgusu olmayan bebekler için Meyve suyu – Bebek en az 4 aylıksa, kabızlığı tedavi etmek için belirli meyve suları verilebilir. Buna kuru erik, elma veya armut suyu dahildir diğer meyve suları işe yaramayabilir. 4-8 aylık çocuklara günde toplam 60-120 mL, 8-12 aylık bebeklere günde 180 mL’ye kadar % 100 meyve suyu verilebilir. Bununla birlikte, 1-2 haftadan uzun süreli her gün meyve suyu verilmemelidir. Çok fazla meyve suyu, çocukların genel beslenmesi ve büyümesi için sağlıksız lifli yiyecekler – Bebek katı yiyecekleri yemeye başladıysa, pirinç gevreği yerine arpa gevreği kullanılabilir. Ayrıca kayısı, tatlı patates, armut, kuru erik, şeftali, erik, fasulye, bezelye, brokoli veya ıspanak gibi yüksek lifli meyve ve sebzeler veya püreleri de sunulabilir. Meyve suları elma, kuru erik, armut mısır gevreği veya meyve / sebze püresi ile içeren mamalar – Bebek mamasındaki demir kabızlığa neden olmaz veya kabızlığı kötüleştirmez çünkü demir dozu çok düşüktür. Bu nedenle, düşük demirli bir mamaya geçiş tavsiye edilmez, çünkü bu kabızlığa yardımcı olmaz. Doktor kabızlığa yönelik farklı bir mama önerebilir; mama değişikliği yapmadan önce doktor ile iletişime geçilmelidir. Demir damlaları daha yüksek miktarda demir içerir ve bazen kabızlığa neden olabilir. Bu nedenle, demir damlaları kullanan bazı bebeklerin, kabız olmalarını engellemek için ekstra diyet değişiklikleri veya tedaviler önerilebilir. Çocuklar – Çocuk kısa süredir kabızsa, diyet değişikliği yapmak, gereken tek tedavi olabilir. Çocuğun yumuşak ve ağrısız dışkılayabilmesi için bu değişiklikler gerektiği sıklıkta yapılabilir. Çocuk aşağıdaki önerileri denedikten sonraki 24 saat içinde gaita yapmazsa, çocuk doktoru ile iletişime geçilmelidir. Diyet önerileri Meyve suyu – Bazı meyve suları bağırsak hareketlerini yumuşatmaya yardımcı olabilir. Bunlar arasında kuru erik, elma veya armut bulunur diğer meyve suları o kadar yararlı değildir. 1-6 yaş arasındaki çocuklara günde 120-180 mL; 7 yaşından büyük çocuklara ise günde iki kez 120 mL % 100 meyve suyu – Kabızlığı tedavi etmek için çok miktarda sıvı içmek gerekli değildir, ancak çocuğun yeterince sıvı içtiğinden emin olunmalıdır. 1 yaşından büyük çocuklar için yeterli sıvı, günde 960 mL veya daha fazla su veya diğer sütsüz sıvılar olarak tanımlanır. Çocuk susamamışsa bundan daha fazla içmesi gerekli veya yararlı önerileri – Çocuğa tam tahıllı yiyecekler, meyveler ve sebzeleri içeren dengeli bir diyet sunulmalıdır, ancak, bu yiyeceklerin tüketilmesi için zorlanmamalıdır. Çocuğu bu yiyecekleri denediği için övün ve sık sık yemeye teşvik edin, ancak çocuk bunları yemeye isteksizse bunları yemesi için kesinlikle zorlamayın. Vazgeçmeden önce 8-10 kez yeni bir besin sunulmalıdır. Çocuk kabızken inek sütü, yoğurt, peynir ve dondurma gibi belirli yiyecekleri vermekten veya daha az miktarlarda vermekten kaçınmalısınız. Bazı çocuklar için lif takviyesi önerilebilir. Lif takviyeleri, gofretler, meyve suyunda karıştırılabilen toz lif dahil olmak üzere çeşitli formlarda bulunur. Süt – Bazı çocuklar inek sütündeki proteini tolere edemedikleri için kabız olabilir. Kabızlık için başka tedaviler yardımcı olmuyorsa, çocuk en az 2 hafta boyunca tüm süt ve süt ürünlerinden uzak durmalıdır. Bu süre zarfında çocuğun kabızlığı düzelmezse tekrar inek sütü verilmeye başlanabilir. Çocuğun gaitasında kan varsa, doktoru ile iletişime geçilmelidir. Tuvalet eğitimine yaklaşım Çocuğa tuvalet eğitimi verilirken kabızlık gelişirse, tuvalet eğitimi geçici olarak durdurulmalıdır. Tuvalet eğitimine yeniden başlamadan önce 2-3 ay beklemek mantıklıdır. Devam edildiğinde, çocuk dışkılama dürtüsünü hissettiği anda tuvalete oturmaya teşvik edilmeli ve denemeleri için çocuk başarılı olsun ya da olmasın olumlu pekiştirme sarılma, öpme veya cesaretlendirme sözleri verilmelidir. Çocuğu cezalandırmaktan veya baskı yapmaktan kaçınılmalıdır. Sağlıklı tuvalet alışkanlıklarını teşvik etmek Çocuk tuvalet eğitimini almışsa, yemek yedikten sonra günde bir veya iki kez yaklaşık 10 dakika tuvalete oturması için teşvik edilmelidir. Çocuğun yemekten sonra, özellikle de kahvaltıdan sonra bağırsak hareketleri artacaktır. Dışkılama olmamışsa bile çocuk oturduğu için övgü veya özenli davranışlarla ödüllendirilmelidir. Ek olarak, özellikle yetişkin boyutunda bir tuvalet kullanırken çocuk ayaklarını koyabileceği bir desteğe sahip olmalıdır. Ayak desteği mümkünse, çocuğun dizleri kalçalarının biraz üzerinde olacak kadar yüksek olmalıdır. Bu pozisyon pelvis ve anüsteki kasların gevşemesine yardımcı olur. Ayak desteği aynı zamanda çocuğun tuvalette otururken daha dengeli ve kendini güvende hissetmesine yardımcı olacaktır. Çocuğa kitap okumak veya banyodayken ona eşlik etmek, çocuğun ilgisini korumaya ve işbirliğini teşvik etmeye yardımcı olabilir. Kabızlıkta Tıbbi Değerlendirme Bebek ve çocukların kabızlık semptomları evdeki tedavilerle düzelmiyorsa bir doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir. Kontrol sırasında doktor kabızlığın ne zaman başladığını, dışkılama sırasında ağrısı olup olmadığını, normalde ne sıklıkla dışkıladığını, eşlik eden diğer şikayetlerini karın ağrısı, kusma veya iştah azalması gibi, çocuğun ne kadar sıvı tükettiğini ve çocuğun gaitasında kan olup olmadığını öğrenmeye çalışacaktır. Çocuğun fizik muayenesi ve rektal muayenesi yapılmalıdır. Kabızlığı olan çocukların çoğundan herhangi bir laboratuar testi veya röntgen istenmez. Tekrarlayan Kabızlık Dönemleri Tekrarlayan kabızlık dönemleri olan bebek/çocuklarda nedeni saptamak için doktoru ile iletişime geçilmelidir. Kronik ve tekrarlayan kabızlığı olan bazı çocuklarda, gaita inkontinansı gelişebilir. Bu rektumdaki büyük sert dışkının etrafından sıvı dışkının sızması yani gaita kaçırma durumudur. Sızan dışkı yumuşak olduğundan, bazı ebeveynler çocuğun ishal olduğunu düşünebilir. Tekrarlayan kabızlığın olası nedenleri şunlardır Sert gaita veya anal fissür anüste küçük bir yırtık nedeniyle dışkılama sırasında oluşan ağrı korkusu Bir çocuk kasıtlı olarak kalçalarını popo yanaklarını kenetleyerek gaitasını tutabilir, bu da ebeveynler tarafından çocuğun dışkılamaya çalışmasıyla ev dışındaki yerlerde kullanma kullanmak için yeterli zamanın ilaçlarının dozunun azaltılması veya çok erken kesilmesi. Bağırsak Temizleme tedavisi Çocukta tekrarlayan kabızlık varsa, yukarıda belirtilen evde tedavi önerileri izlenmeye devam edilmelidir. Çocuğun bağırsaklarını boşaltmaya yardımcı olması için ilaç tedavisine de ihtiyacı olabilir. Bu tedavi, ağızdan ilaç örneğin, polietilen glikol [PEG; Miralax gibi] veya magnezyum hidroksit [Magnesia calcinee], lavman, rektal fitil veya bu tedavilerin kombinasyonunu içerebilir. Bu tedavilerden herhangi birini uygulanmadan önce çocuğun doktoruna danışılmalıdır. İdame tedavisi “Temizleme” tedavisinden sonra, çoğu bebek ve çocuk, birkaç ay veya daha uzun süre laksatif dediğimiz kabız ilacı ile tedavi edilir. Laksatif dozu, çocuğun günde bir kez yumuşak gaita yapacağı şekilde ayarlanmalıdır. Laksatifler reçetesizde satılabilmesine rağmen, düzenli olarak ilaç verilmeden önce çocuğun doktoruna danışılması oldukça önemlidir. Ebeveynler genellikle laksatif verirken, ilaç yan etkilerinden veya ilaç kesildiğinde çocuğun kendi kendine dışkılayamacağından endişe duyarlar. Çocuğun doktorunun önerdiği şekilde uygun doz ve sürede ilacın kullanılması ileride kabızlık riskini artırmaz. Aksine, laksatif ilaçların dikkatli kullanımı, ağrı döngüsünü kırarak, çocuğun sağlıklı tuvalet alışkanlıkları geliştirmesine yardımcı olur ve kabızlık ile ilgili uzun vadeli sorunlar önlenebilir. Bazı çocukların aylarca hatta yıllarca ilaç tedavisine devam etmesi gerekir. Çocuk düzenli dışkılamaya başladıktan ve tuvaleti en az altı ay süreyle düzenli kullandıktan sonra, laksatif dozu azaltılarak kademeli bir şekilde kesilebilir. Laksatifler çok erken bırakılmamalıdır, çünkü kabızlık geri gelebilir ve çocuğun tedaviye baştan başlaması gerekebilir. Laksatif kullanımı, tekrarlama riskini azaltmak için diyet değişiklikleri ile birleştirilmelidir. Davranış değişiklikleri Sık sık kabızlığı olan çocuklarda, çocuğun normal bağırsak alışkanlıklarını geliştirmesine yardımcı olmak için davranış değişiklikleri önerilir. Çocuğu her yemekten sonra 30 dakika içinde tuvalete oturmaya teşvik edin günde 2-3 kez 10 dakika. Mümkünse bunu her gün çabalarını takdir edin ve çocuk için uygun bir ödül sistemi tasarlayın. Dışkılama olmasa bile, çocuk yeterli süre oturmuşsa ödülü öncesi çocuklar için ödüller; çıkartmalar veya küçük tatlılar, kitap okuma, otururken şarkı söyleme, yalnızca tuvalette otururken kullanılan özel oyuncaklar yer çağındaki çocuklar için ödüller; birlikte kitap okumak, yalnızca tuvalette otururken kullanılabilen el elektroniği, küçük eşyalar veya oyuncaklar için kullanılabilecek bozuk para veya çıkartmaları dışkılamalarını, ilaçlarını, ağrılı dışkılamalarını ve gaita kaçırmalarını içeren bir günlük tutun. Bu ebeveynin ve çocuğun doktorunun kabızlığı tetikleyen bir faktör olup olmadığını anlamasına yardımcı olabilir. NE ZAMAN YARDIM ALMALI? Çocuğun şiddetli karın veya rektal ağrısı varsa, derhal çocuğun doktoru ile iletişime geçilmelidir gündüz veya gece.Bebek dört aydan küçük ve haftada 3’ten az dışkılıyorsa, ayrıca kusma veya aşırı ağlama gibi başka semptomları varsa daha erken iletişime geçilmelidirBebek dört aydan küçük ve sert gaita yapıyorsaBebek veya çocuk kabızlık nedeniyle yemek yemek istemiyor veya kilo veriyorsaBebeğin karın şişkinliği veya kusması varsaÇocuğun gaitasında veya bezinde kan varsaÇocuğun tekrarlayan kabızlık atakları oluyorsaÇocuğun dışkılama sırasında ağrısı oluyorsaÇocuğun tuvalet eğitiminde sorun yaşıyor, çocuk tuvalete oturmayı reddediyor veya dışkılamaktan korkuyor gibi görünüyorsa doktoru ile iletişime geçilmelidir.
Karın ağrısı başlı başına bir hastalık değil, hastalık belirtisi olarak karşımıza çıkıyor. Çoğu zaman yediklerimizle ilişkilendirdiğimiz karın ağrısı şikayetini çocuklarımızdan da sıklıkla duyuyoruz. Peki, her karın ağrısı beslenmeyle mi ilişkili? VM Medical Park Pendik Hastanesi’nden Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Ahmet Sami Yazar, 5-15 yaş aralığındaki çocukların yüzde 10-15’inde karın ağrısı görüldüğünü söyleyerek şu bilgileri veriyor. Çocuklarda karın ağrısının nedenleri nelerdir? Çocuklarda en sık ani başlayan karın ağrısı nedeni, akut ishallerdir. Özellikle mevsimsel olarak ortaya çıkan ve büyük oranda virüslere Rotavirüs, Nörovirüs bağlı olan ishallere yoğun karın ağrısı eşlik edebilir. Özellikle kış aylarında ortaya çıkan Rotavirüs enfeksiyonu birçok çocuğu etkilemekte, şiddetli karın ağrısı, kusma, yüksek ateş ve yoğun ishal ile kendini belli etmektedir. Besin zehirlenmeleri de özellikle yaz aylarında kusma veya ishal ile birlikte yoğun karın ağrısı ile ortaya çıkmaktadır. Sünnetsiz erkek çocukları ve daha çok kız çocuklarında görülen idrar yolu enfeksiyonları, üst solunum yolu enfeksiyonları akut bademcik iltihabı, farenjit vb özellikle alt solunum yolu enfeksiyonlarından zatürre de karın ağrısının enfeksiyona bağlı sebepleridir. Ani başlayıp şiddeti giderek artan, çoğu zaman ateşin eşlik ettiği, göbek çevresinden başlayıp zaman içinde karnın sağ alt tarafına doğru inen ağrı ile karakterize apandisit de cerrahi müdahale gerektirdiği için atlanmaması gereken ve doktora acil müracaat gerektiren bir durumdur ve gastroenteritler akut ishaller ile karışabilir. Aniden ortaya çıkan ve dayanılmaz ızdırap veren ağrılar idrar yolları taşlarını, bağırsak düğümlenmesini düşündürür. Özellikle yaşamın ilk aylarında ortaya çıkan, 6 aya kadar uzayabilen ve genellikle belirli saatlerde ağlama krizleri yapan karın ağrılarının başlıca sebebi gaz sancısıdır infantil kolik. Ancak bu durum bir hastalık belirtisi değildir. 2 yaşından küçük bebeklerdeki karın ağrıları; travma, bağırsağın eldiven parmağı gibi iç içe geçmesi intusepsiyon, bağırsağın kendi etrafında dönmesi volvulus, boğulmuş kasık ve göbek fıtıkları ile idrar yolu enfeksiyonlarını akla getirebilir. 2-5 yaş arasındaki çocuklarda ise orak hücreli anemi, akciğer alt bölümünü tutan zatürre ve idrar yolu enfeksiyonları, karın ağrısı ile bağırsak hastalıklarını taklit edebilir. Romatizmal hastalıklar da karın ağrısı ile ortaya çıkabilir. Özellikle ülkemizde sık görülen ve Ailevi Akdeniz Ateşi denen hastalık, karın ağrısı, ateş ve eklem ağrıları ile karakterizedir ve ataklarla devam eden karın ağrılarında düşünülmelidir. Yangısal İnflamatuvar bağırsak hastalıklarında Crohn ve ülseratif kolit kanlı dışkılama, karın ağrısı, ateş, kansızlık ve sık dışkılama görülür ve genellikle buluğ çağında Adolesan dönem otaya çıkar. Çölyak hastalığı Gluten enteropatisi da karın ağrıları, sindirim problemleri, büyüme gelişme geriliği ile beraber olabilir. Buğday, çavdar ve yulaf gibi tahıllarda bulunan gluten proteinine karşı bir reaksiyon olarak düşünülen bu hastalık 6-18 ay arasında başlar. Sürekli karnının ağrıdığını söyleyen çocuklarda ne yapılmalı? Hangi uzmana gidilmeli? 5 ila 15 yaş arasındaki çocukların yüzde 10-15’inde kronik karın ağrısı görülür. Ağrı çocuğun hareketlerini kısıtlayacak kadar şiddetli olursa, üç aylık dönem içinde meydana gelip, üç ya da daha fazla tekrarlamışsa, bu duruma “kronik yineleyen karın ağrısı” denir. Tekrarlayan karın ağrısında sadece karın ağrısı olabildiği gibi beraberinde hazımsızlık dispepsi, bulantı, kusma, çabuk doyma ya da geğirme atakları da olabilir. Karın ağrısına kabızlık ve ishal gibi değişen bağırsak hareketleri ve ara ara keçi pisliği şeklinde dışkılama da eşlik ediyorsa, buna, Huzursuz Bağırsak Sendromu İrritabl Barsak Sendromu denir. Bu durum psikolojik olabildiği gibi genetik de olabilir. Anne, baba ve diğer kardeşler sıklıkla karın ağrısı çekerler. Hastaların yüzde 30’unda gece işemesi, korkular ya da uyku bozukluğu gibi durumlar görülür. Yeni okul, yeni öğretmen, sınavlar, yaşıtlarla uyumsuzluk, akran zorbalığı, taşınma, ailede hastalık ya da ölüm, kardeşler arasında rekabet ya da başarı için ebeveyn baskısı gibi sosyal durumlar bu ataklara neden olur ya da sıklığını arttırır. Kronik karın ağrısı olan çocukların bir kısmında şişkinlik, ishal ya da gaz sancısı gibi belirtilerin görüldüğü laktoz intoleransı’ vardır. Süt ve süt ürünlerine karşı hassasiyet mevcuttur. Mide ve bağırsak hastalıklarından gastro-ösefageal reflü hastalığı mide suyunun yemek borusu veya ağıza kadar gelmesi, ösefajit yemek borusu iltihabı, gastrit mide iltihabı, ülser mide veya oniki parmak bağırsağında yara, Çölyak hastalığı, yangısal bağırsak hastalıkları Crohn, ülseratif kolit, Ailevi Akdeniz Ateşi ve kabızlık da sürekli karın ağrısına sebep olabilir. Özellikle ergen kız çocuklarında menstürasyon adet sancıları ile ilgili ağrılara sık rastlanabilir. Kronik tekrarlayan karın ağrılarında ilk planda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’na gidilmelidir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’nın yönlendirmesi ile gereğinde Çocuk Gastroenteroloji Uzmanı’na başvurmak gerekebilir. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı cerrahi bir durum ameliyat ile ilgili durumlar düşünürse sizi Çocuk Cerrahi Uzmanı’na yönlendirecektir. Huzursuz Bağırsak Sendromu veya psikolojik karın ağrısı gibi bazı durumlarda Çocuk Psikiyatristi görüşü alınması, gereğinde tedavi ve terapi önerilebilir. Bu gibi durumlarda Çocuk Gelişim Uzmanı ve Çocuk Psikoloğu görüşü ve desteğine ihtiyaç duyulabilir. Sonuç olarak tekrarlayan ve sürekli karın ağrılarında ilk olarak Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları uzmanına başvurmak gerekir. Hangi durumlar riskli kabul ediliyor? Ani başlayan ve şiddetli karın ağrıları, daha önceden hiç olmadığı kadar yoğun karın ağrısı, gece uykudan uyandıran karın ağrıları, karın ağrısının ateş, kusma, şiddetli ishal ile birlikte olması, travma sonrası olan karın ağrıları, fıtığın aniden şiddetli ağrıması veya morarması, kusma ile birlikte düşkünlük, kaka çıkışının olmaması, sarı veya yeşil renkte kusma gibi durumlar risklidir ve bir an önce hastaneye başvurmayı gerektirebilir. Uzun süreli geçmeyen karın ağrısı, dışkılama bozukluğu, idrarda renk değişimi, ağızda koku ve ekşi bir tat, iştah azalması ve kilo kaybı gibi durumlarda Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’na başvurulmalıdır. Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı’nın yönlendirmesi ile gerekirse Çocuk Gastroenteroloji veya Çocuk Cerrahisi Uzmanları’nın değerlendirmesi gerekebilir. Karın ağrısının en sık yaşandığı dönem hangi dönemdir? Çocuklarda karın ağrısı 15 günlükten başlayarak 18 yaşa kadar bütün yaşlarda sık görülür. Doğumdan itibaren ilk aylarda yineleyen karın ağrısının en sık sebebi gaz sancısı infantil kolik iken 2 yaş altı süt çocuklarında akut ishaller, travma, bağırsak düğümlenmesi ve idrar yolu enfeksiyonları en sık nedenlerdir. Oyun çocuğu ve okul çocukluğunda da karın ağrılarının en sık nedenleri akut ishaller olmasına rağmen, kronik yineleyen fonksiyonel karın ağrısı, kabızlık, gastro ösefageal reflü, idrar yolu enfeksiyonları ve apandisit de bu ağrılara neden olabilir. Ergenlik döneminde huzursuz bağırsak sendromu, özefajit, gastrit, apandisit gibi hastalıklar daha ön plana çıkmaktadır. Özetle karın ağrıları farklı sebeplerle ortaya çıksa da, en sık yenidoğan ve süt çocukluğu dönemi ile oyun çağı ve okul çağı döneminde görülmektedir. ANNEBEBEK ÜYELERİ NE DİYOR?
keçi pisliği gibi dışkılama bebek